Öncelikle, astroloji dalında uğraş veren ve tarih boyunca vermiş olan kişi ve kuruluşlara ve astrolojiye inanan kişilere saygı duyduğumu belirtmek isterim. Fakat ben burçlara inanmıyorum arkadaş!
İnsanların karakterlerinin ve kısmen geleceklerinin, o insanın burcuna bağlı olduğu düşüncesi bana çok saçma geliyor. Ne yani, dünyada on iki tip karakter mi var? Cevap veriyorlar; “Hayır, insanın doğduğu tarih de çok önemlidir.” Hmm… Soruyorum, peki aynı dakika hatta saniyede doktorların popolarına şaplattığı yeni doğmuş insanlar, aynı karaktere mi sahip olacaklar? Cevap alamıyorum. Eee, ne oldu şimdi? Peki ya genetik özellikler? İnsanları burçlara ayırmayı, doğum tarihinin ve saatinin farklılıklar yaratacağını iddia etmenize rağmen her gün burçlar için açılan özel köşelerde o burcun o günü nasıl geçireceğini yazmasını biliyorsunuz ama!
Beni astroloji hakkında deli eden bir diğer şey de, bu bilimin insanlar üzerinde oluşturduğu önyargı. Yeni yeni tanımaya başladığım birisi burcumu soruyor ve Terazi diyorum. Önce mimik hareketleriyle başlıyor tepkisine. Ardından ise devam ediyor; “Ben anlamıştım zaten! Şöyle yaptın, şöyle cevap verdin” vs… Sonra diyorum, şaka yapmıştım, takvime göre İkizler burcuyum. “Eee İkizler ve Terazi kardeş burç mu yoksa?” Cevap alamıyorum.
Şimdi sorsan, insanların büyük bir çoğunluğu burçlara inanıyor. Peki neden? Bunun sebebi çocukluğumuza dayanıyor. Küçükken babamızın eve getirdiği gazetelerde sayfaları karıştırırken dikkatimizi çeker o “Astroloji” bölümü. Çünkü bize basmakalıp bir şekilde ne yaşayacağımızı yazar ve bu bizi meraklandırır. Gerçekten meraklandırır ve her gün bu köşeyi okumaya başlarız. Arada bir tuttu mu, burçlara inancımız gelişir ve burcumuza ait küçük bir el kitabı alırız. Ya da büyüme çağında yeni tanıştığımız insanlar bize sürekli “Burcun ne?” diye sorduğundan, merak ettiğimiz için alırız o kitabı. Veya internetten buluruz burcumuzun özelliklerini yazan bir yer ve başlarız okumaya. Yazılan özellikleri okudukça kendi kendimize deriz “Aaaa evet ben böyleyim, aaa çok doğru.” O noktadan sonra iş tamamdır, artık biz de inanırız burçlara ve önyargıları kabullenir, hatta uygulamaya başlarız burcunu öğrendiğimiz kişiler üzerinde.
Biz insan olarak, “HER TÜRLÜ DUYGU VE ÖZELLİĞE DOĞUŞTAN SAHİBİZ.” Bu duygu ve özelliklerden, merakla okuduğumuz burç rehberinde yazılanlarını görünce, o özellik ve duyguyu tam olarak benimseriz. Karakterimizi, burcumuzun özelliklerine göre olgunlaştırırız hiç farkında olmadan. Dostlarımızı ve sevgililerimizi burçlarına göre seçer ve değerlendiririz. Ne kadar büyük bir yanılgı ve kendini kandırmaca. Herkes her yönden kendisi için özel ve eşsizdir.