Biraz kırgınım;
İçinde bulunduğumuz zamana, bu adına bahar dediğimiz mevsime, yaşadığım bu şehre… Kırgınım. En çok da sana kırgınım sevgilim. Şimdi zamanı mı durdurmalı, mevsimi mi değiştirmeli, yoksa gitmeli mi bu şehirden sevgilim ? Veyahut da tüm duyguları alıp çıkmalı mı kalbinden, yerime bir başkası mı gelmeli? Peki bu şehir böyle bir mübadeleye hazır mı sevgilim?
Tüm sessiz kalışlarına, sessiz kalamayışımdan bu gecenin uğultusu, yıldızların kıblesiyken yüzün sen üzerini örtme, bilirim korkarsın karanlıktan, izolasyonsuz duvarların sızdırdığı sesler ürpertir içini, yalnız kalmakta hep tedirgin etmiştir seni. Ama tüm bunları umursamayıp uyumasını da bilirsin. Uyuma sevgilim! Daha sevişmedik bile. Tenin tenimde hiç ahenkle dans etmedi, benimle öpüşürken saçlarını basit bir ambalaj lastiği ile hiç toplamak zorunda kalmadın mesela, çünkü biz hiç öpüşmedik. Çünkü ben kalbine açılan o kapanın hiç iç mandalı olamadım sevgilim.
Metropolleşen uzun bir tren yolculuğunun, senin için köhne ve aktarma bir istasyonuydum sadece,küçük bir kasabada. Ve hali hazırda birinin yapımı devam etmekte olan üç köprü vardı, yolları deniz aşırı uzanan saçlarına. Kadıköy’den vapur vardı, martılara simit alacak üç beş kurum param bile vardı. Senin ise kendini haklı gördüğün bir o kadar bahanen vardı.
Kırgınım sevgilim;
Beni bir yangının ortasında nefessiz bırakıp gidişlerine, sonrasında yaşadığım tüm suni teneffüslere. Tek gecelik soğuk duş etkilerine… Kırgınım. Ve teknoloji bu kadar ileri seviyeyken, bizi gerisin geriye sürüklemesindeki ironiye, binlerce halimi hatırımı sorabileceğin iletişim kanalı varken iki kelam etmeyip bir ”nasılsın” kelimesinden mahrum edişlerine…Kırgınım. Üstelik ben işimin en stresli anında seni arayıp ”Kızlarımız ne yapıyor?” diyeceğim günün hayalini barındırırken içimde.
Ben her şeyden ziyade, birlikte bir daha asla çay içemeyeceğimize kırgınım. ”Bir çayın kimseye bir zararı olmaz.” deme. Unutma ki yalnız içilen çaylar hep zararlıdır sevgilim. Ve benden sonra asla çayı şekersiz içme. Ben zaten kırgınım sana sevgilim, bari masadaki şekerin gönlünü kırma.