Kalp zora gelebilir mi
Yada mavi yön seçebilir mi
Gök yüzünü kuşlar bilir mi
Kimsin sen kadın bir hayır bu kadar cüretkâr olabilir mi
Sorularım damsız evlere benzer
Hepten bitik, son bir çare arar gibi
Belki kazınmıştır duvarlarıma adın
Lakin siliniyor yağmurlarda
Ben gülüyorum buna rağmen hala
Ne bu halin kar mı yağdı yollarına
Gözlerin, kışın Güneydoğu gibi
Bir kıpırdasa, bir tıkırdasa kalbin
Silip süpürecek önüne geleni
Ah Uludağ’ ın ürkek kızı
Ah gözleri yalnızlığı aklamış kadın
Ah o küsken mahçup bakan çocuk
Kime ne senin çilenden
Kime ne sıkıntından
Seni bir ben bilirim, bir ben severim seni
Kime ne değmesin kimse hüzünlerine
Yanacaksam ben yanarım
Buz kesen gözlerinin bebekleriyle
Bakma öyle, öyle bakma
Acısa da canım ve soğuyup artık yavaşça ağarsa da bedenim
Hiç bir şeyin hazzına değişmem yanmayı
Gözlerinin soğuk ateşlerinde
Kadınım, tel tel ayrılmış o uzun yolun ufkunda güneşlerini bırakma
Binlerce gelecek saklı onlarda
Mutlaka seni binlerce defa sevecek binlerce ben gelecek
O güneşli ufkun sonundan,
Okşayarak, öperek, severek bütün yaralarını
Atılay UMUT