Hayatı arayanlar, hayatın özünü ruhsuzluğun en derin vicdanlarında, kör kuyuların, karanlık zindanların bataklarında ararlar.Tozlu raflar dahi yükünü taşıyamazken harabelerin, onlar “Okumak da okumak.” der, girerler yığınların içine.Başlarını bir an olsun kaldırıp da gökyüzüne bakmak gelmez akıllarına.Oysa hayat, gözlerinin takip ettiği satırların arkasındadır.Hayat gözlerinin ötesinde, bulutların ahenkli dansındadır.Olur da bazen acıklı manzaralar ararlar.Ciyak ciyak feryat eden şarkılar sanırlar kendilerini.Konuşmak yerine gözlerinden bir şeyler haykırmasını beklerler.Dil konuşurken gözler susarmışçasına.Hayatı arayanlar, yalnızca aramak için koyarlar benliklerini ortaya.Bulamayacaklardır.Bulunamayacaktır çünkü.Çocuk olmadıkça, çocuk kalmadıkça anlaşılmazdır.
Hayat çocuklarda bulunur bilirim.Bir çocuğun ruhunun güzelliğindeki müzikte bulunur.Çünkü ancak bir çocuk, kitabından başını kaldırdığında binlerce kitabı, binlerce büyülü dünyayı bulabilir bulutlarda.Bir bulut kalabalığından ötekine atlayan tavşanın peşinden koşabilir.Onu buluttan bir lokomotifle yolcu edip, ardından neşeyle zıplayabilir şarkısını yudumlarken çimenler.Bulut dağlarından pamuk ormanlarına, korkunun küstahça karşılık bulduğu masalın tam ortasına atlayabilir.Bir çocuk o tavşanı sevebilir.Bir çocuk tüm dünyayı sevmek için vardır.Yüzündeki çillere annesinden gizli yediği çilekleri suçlu bulmak için vardır.Saf huzurun tınısına kalbin hasreti için, hayat için, anlamak için…
Ancak bir çocuk kendisinden ne kadar uzakta olduğunu bile tahmin edemeyeceği bir uçağın pilotuna el sallar.Başaramayacağı şey, saklanamayacağı gölge, konuşup da ikna edemeyeceği kuş yoktur.Yaşamayı bilir çocuklar.Gülmeyi,sevmeyi, mutlu olmayı bilirler tonlarca harf yutmuş harabelerden iyi.Öylece, özgürce uçabilirler kanatsız.Bir kulaç bile atmadan yüzebilirler yunuslarla birlikte.Şarkılarını söyleyebilirler karşılıklı olmaksızın, yan yana.
Hayatı arayanlar, çocukları bulmalı önce.Bir flüt sesinde, bir mızıkanın tatlı yankısında bulmalı kendilerini.Tahta bir uçurtmanın özgürlüğünde yaşamalı.Bir çocuğun yaralı dizlerindeki gamzeyi görmeli.Yanı başlarında ürkekçe kuş kafesine elini uzatan bir çocuk olmalı.Hayatı arayanlar, ince bir erik dalının ekşi kokusu arasından sırıtan güneşte bulmalı onu.Kokusunu duymalı.Hayatı arayanlar bulmalı artık.