Ademoğlu asırlardır merak duygusu ile hareket etmiş , keşfetme isteği ile hep yanıp tutuşmuştur. Çünkü insan yaşamının hemen hemen herşeyi var olanı yenileme veya tamamen devrim niteliğinde işler yapma üzerine kurulmuştur. Bu nedenle insan mutluluğunu etkileyen en önemli işin bile “değişim” olduğu düşünülebilir. Değişime karşı bir fikir duvarı örmüş ; bireylere, gruplara hâtta toplumlara baktığımızda bu geriliği ve mutsuzluğu net olarak görebiliyoruz.Biz biraz daha bireysel değişimi ele alalım.
İnsanın canlılar aleminin biriciği olarak görülmesinin nedeni akıllı bir hayvan olmasıdır. Akıllı olması ise onu sosyal bir varlık yapmaya neden olmuştur. Yani insanı insan yapan şey yine insandır. Bu sosyal varlık dünyaya ilk geldiği zamandan itibaren hep çevresinde yine insanlar vardır. Anneniz, babanız, kardeşleriniz diğer akrabalar, arkadaşlar, eğitmenler, marketteki kasiyer, televizyondan gördüğünüz konuşma yapan siyasiler, vs vs… Bunların hepsi net olarak veya bilinçaltınızda sizi etkiler. Yani sizi değiştirir.
Bence “kırılma noktası” tabiri, büyük değişimlerin fragmanı olabilecek niteliktedir. Çünkü sosyal varlık yıllar boyunca çeşitli birikimler yapar, düşünceleri şekillenir. Kendim için düşündüğümde kırılma noktamı net olarak görebiliyorum. Değişik bir yapıda insan olduğumu kabul etmişimdir. Maymun iştahlı ya da hiç iştahsız biri de olabilirim. Çocukluğumda yüzünü bile tam hatırlamadığım ama elleri, kalem tutuşu aklıma kazınan bir ağabeyi anımsıyorum. O benim için çok güçlü ve yüce biriydi. Çünkü sihirbazlık yapıyordu. Eline kalem ve bir kağıt alınca numarasını yapıp; kağıdı karpuz dilimlerine, yarış arabalarına, kılıçlı askerlere çeviriyordu. Bana da bu sihirbazlıkda ona yardım etmemi söyler bana yol gösterirdi. Tek isteğim onun gibi olmaktı. Okulda defterlerime, evde kağıtlara, mahallemizde bulunan harabeleşmiş evin duvarlarına çiziyor, çiziyordum. Lise çağına geldiğimde herkesin mükemmel gördüğu fen okullarına gitme şansını yakaladım. Ama istemiyordum, tek isteğim iyi bir sanatçı olmak ve bunun eğitimini başkalarına verebilmekti. Uzun tartışmalar sonucunda ailem ve çevrem benim düşüncelerime galip geldi ve onların istedikleri okula gittim. Benim kırılma noktam işte tam o zaman gerçekleşti. Öyle ki biz bizim çizdiğimiz çizgide değil de çevrenin gösterdiği çizgiden gideceğiz. Ben de bu çizgiyi olabildiğince yıpratarak gideceğim dedim. Ki yine öyle olmadı ve çaresizce boyun eğip bana yaşatılan hayata devam ettim. İşte bu kırılma noktası benim başarılı olmayı tetikleyen, hırs ve arzu gibi duyguları tamamen yıktı. Umarım beni tekrar güçlendirecek bir “kırılma noktası” daha olur.
İşte beni, benim gibi milyonlarcayı değişime uğratan kırılma noktaları olmuştur. Hâtta eminim ki geçmişten günümüze tarihe yön vermiş komutanların, siyasilerin, bilim insanlarının da mutlaka bir değişim anı vardır. Bu ana kadar ise onu etkileyen bir ya da bin olay gelişmiştir. Bu değişimlerin ya da kırılma noktalarının iyi ve kötü olduğuna net bir şekilde asla kara veremeyiz. Siz yine de değişimlerin iyi olduğuna devam edin ki keşkeler hayatınızı mahvetmesin.
1 comment
Şunu farkettim ki Amatör olarak yazıya başlarken bir “tanım” koyuyoruz. Bunu bende yapıyorum. Bunun asıl sebebi nedir bilmiyorum. Bu arada umarım iyi bir kırılma noktası bulursun