Hüzün aranırken bulduğum değil
Başucumda ki :
Ahmet Kaya konserine gidemeyecekliğimiz .
Hurda haş oluşumuz
Yedi güzelin en çirkinnii : Zarifoğlu’nu okuyamayacaklığımız
Gülüşüp itişen çingene çocuklarına diş geçirmişliğimiz
Mahzun bir keder mi aradığımız?
O ilk bayram namazında seccade desenine gülmüşlüğümüz
Islak çağlalar yine ıslatacak ceplerimizi
Benimkiler bitince yine utana sıkıla senden mi isteyeceğim ?
Hem zaten Leo Huberman okuyan gençler,
Yine sakaltutan geçidine selam vermişler .
Sarıkamış yine tren garı
Farid farjad yine ağlatacakmış,
Değişmemiş inan değişmemiş ,
Necip Hoca yine meczup ,
Kasket yine Ecevit’inmiş.
Cilo hala hem kar ağlar hem kan ağlarmış
Süphan yine eteğindekileri dökermiş
Bıraktığın gibi duramayanlar utansın ;
Sara nöbetlerine can verenler mesela
Gömlek ceplerinde tütün tabakasıyla ;
Parlament muhabbeti yapanlar
Sende utanmalısın …
Dondurucuya kaldırmışken hayatı bu kadar
Jiyan’ı stabile tamlayan edinmişken
Buraları şereflendirmediğine utanmalısın mesela.
Şiir yine yazılır da
Teneşirde beklemişliğine utanmalısın ,
Avuçlar semada ; ayakta bir ayin ;
Sen giyip beyazlıklarını iki seksen yatmışlığına utanmalısın.
Ben yine üç külü bir elham’ı eksik etmem de ,
Bir lahzada ;birçok çetrefilli rakamla ,
Fatihayla yan yana yazılmış güzelim isminle sen ;
Üstelik cebindeki ıslak çağlalardan vermemişken bana
Beyaz lahitte yer aldığına utanmalısın …
Sedat ANARAN