Bu başlığı tartışan çok insan olmasa da yine de ufak bir çerçevede de olsa gündemde olduğu yerler yok değil. Dile verilen önemin ne raddede olduğunu bu konuya eğilen insan sayısından anlamamız mümkün. Ve maalesef ki bir elin parmakları misali çok çok az bunların sayısı.
Bugün ufak çaplı da olsa bir gözlem ya da araştırma yaptığımda neredeyse iki insandan birinin dili yozlaştırdığı gerçeği yüzümüze çarpmakta. Tabii istisnasız herkes dili doğru kullanmak zorunda mıdır bu ayrı bir başlık ama durum maalesef bu. Nasıl ve hangi arada bu derece arttı yozlaşma bilmiyorum ama sanırım kökeni eğitimisizliğe dayanıyor.
Bir insan ‘Ne yapıyorsun?’ yazmak yerine ‘npysn’ yazıyorsa ben burada insani eğitime gönderme yaparım açıkçası. Bu örneği verdim çünkü bahsettiğim yozlaşma buralardan başladı. Ve her nedense özenilesi bir hal de aldı. İlerleyen aşamalarda, dediğim gibi önce harfleri eksilttik sonra Türkçe kelimeleri. Daha sonra iş öyle yerlere vardı ki, dili doğru kullananlara bir garip bakılır oldu. Misal, ‘ne yapıyorsun’ diye yazan azınlıkta hissetti kendini ve farklı olmak için ‘npysn’ yazar oldu ve yozlaştı. Daha da kötüsü bundan güç aldı.
Bu aşamalardan sonra gel zaman git zaman İngilizce hasıl oldu buyurdu geldi dilimize. Öyle misafir filan da değildi asla, kalıcıydı ve kuruldu baş köşemize. Türkçe cümlelerin aralarına sıkıştırıldı bu yabancı kelimeler zamanla. Önceleri nasıl da yadırgıyor ve kızıyordum bu duruma. Güzel dilime yapılan haksızlıktı çünkü bu durum. Daha sonra anladım ki iyi günleriymiş Türkçenin o günler. Meğer bırakın kelime serpiştirmeleri, artık direkt İngilizce cevaplar da duyacakmış kulaklarım ve görecekmiş gözlerim.
Hemen biraz daha açayım bu cümlemi. Geçenlerde televizyonda bir programa denk geldim. Gençlik programıydı ve konser tarihleri, klip çalışmaları gibi konulara değiniliyordu. Derken sunuculardan biri diğerine bir konser mekanı yeri sordu gayet doğal bir şekilde ve birden. Diğer sunucunun verdiği cevap şöyleydi: ” Orası dosen’t work oldu.’
Yani ne olmuş oldu? Hemen söyleyeyim, Türkçe çatısı altında, cümlelere Türkçe kelime serpiştirilmiş oldu İngilizce kelimelerin yanında. Benim dilim zenginliğiyle, anlam çokluğu ile belki de en zengin dil, diller arasında. Dilerim ki bu yozlaşmaya sebep olanlar bir an önce bu aptallıktan dönerler. Dil demek her şey demektir, Türkçe demek her şey demektir. Bu sebeplerden ötürü özenti kıyılarında gezinileceğine Türkçe kıyılarının derinliklerinde keyiflere bakılsın, o güzel zenginliğin farkına varılsın kanımca. Asla fakirleşmeyi hak etmiyor beim dilim yabancı kelimelerle.