Hiç istemeyerek çıktım o şehirden. Mecbur bıraktılar. Sadece ağladım. Kimse fikrimi sorma gereği duymadı çünkü çocuk gözüyle baktılar. İstiyor muyum, mutlu muyum veya hazır mıyım kimsenin umurunda bile olmadı.
Evimi, mahallemi, arkadaşlarımı, okulumu ve çocukluğumu bıraktım o şehirde. Yeni bir hayata merhaba dedim istemeye istemeye. Dillerini bile anlamadığım insanların içinde sıkışıp kaldım. Her şeyin serbest olduğu bir açık cezaevinde gibiydim. Sadece 10 yaşındaydım, her şeyin farkında ve sessiz kalmış.
Herkes bir köşeye dağılmıştı. Kimse beni görmüyordu bile. ne yaptığımla ilgilenmiyorlar, derdimin olup olmadığını sormuyorlardı. Kalabalık ailede büyüdüm ben ama sonrasında boşluğa düşmüşçesine duruldu ortalık. Kolay kolay anlatamam derdimi, söyleyemem benim şu derdim var diye. O yaşta tek derdimin kanayan dizim veya patlayan topum olması gerekirken ailemi düşünüyordum hep. Parçalanan ve bir daha bütün olamayacak ailemi. İşte böyle başladı benim de serüvenim..