Kırılanlardan bahset, hani düşüp parçalananlardan,
Ve yine kırılanlardan,
Sinelerde birikmiş, bastırılmış isyanlardan,
Bastırdıkça batmış, battıkça kanatmış kırıklardan,
Uçmaktan başka hüneri olmayan bir kuşun koparılmış kanatlarından,
Soğuktan ve hardan,
Kırıldıkları halde kin tutmayanlardan da bahset,
Evet, bahset onlardan,
Bahset..bahset ama..ama onlar!
Gıdıklanır nefisleri, haz alıyorlar oradan,
Toparlanamayanlardan da bahset, geç kalmışlardan,
Eskilerde eskimekten toz tutmuşlardan,
Kan çanağı gözlerle dünü bekleyenlerden,
Naklet onlara, imkansızı yenenleri,
İnsanlık vasfına tahammülü olmayanlara tahammül edenleri,
Ayrı yeten katılıktan medet uman köhne zihinleri,
Bahset onlara!
Mim’lendiler artık ve yaşattıklarını yaşamak için gökten zembille düşüyorlar,
Kaçınılmaz son ortadayken yüreklerinde(!) parçalanmak korkusu.
