Bitkinliğin rengi, uyku telvesi bu aralar.
Kuş sesleriyle dolu hafızam.
Yaban çilekleri arasından sonsuza uçar,
Dokunur dudağıma tozlu bir sonbahar.
Güneş göçer toprağa yaprak yaprak,
Bahtsız kurşunları kızıla boyar kuşlar.
Bulutlara bile zor gelirken susmak,
İnsanlığı utancından arındır ağlayarak.
Bir damla ışık erir dilimin ucunda,
İlerler çarşaf gibi karanlığı yararak,
Çarpar çığlıklar ıssız bir hududa,
Bir şehir filizlenir dokunmadan umuda.
Islak yanaklarla çalınır birgün kapın,
Zaman toprak gibi ufalanır avucunda,
Sitem olur birden okunmuş duaların,
Onca mevsimler geçer, ölümdür ilkbaharın…