kimimiz dost kimimiz arkadaş kimimiz yoldaş kimimiz daha neler diyor nicelerine ve o nicelerde öyle diyor başka nicelere.nedir bu seda peki?bazımız hiçbir şey paylaşmaksızın söylüyor bu sözleri bazımız da sonuna kadar hakkını vererek.biz nasıl çağırırsak çağıralım bu nicelere nedir bizi böyle yaklaştıran?yıllar önce yüzlerce kitap okumuş,üniversite bitirmiş ve hayatının her devresinde özel eğitim almış bir dostum bana gökleri göstermişti.içimden şaşırıştım.nasıl olurda onun gibi biri benimle aynı şeyleri hissederdi?yaşam ona bütün olanaklarını sunmuşken,lüks içinde yaşarken o duyduğu bir ıslığın peşinden gitmek istiyordu.deli derlerdi sonra adama ve o deli olmak istiyordu.gülümserdi ansızın.anlardım o da anlardı.biz ne dersek diyelim, ister dost ister arkadaş ister yoldaş bütün bu vasıfları tamamiyle yüklediğimiz niceler hep yüreğimizdeydi.avusturyadan bir oğlan ağlardı ben duyardım,alaskada bir ıslık tüttürürdü ihtiyarın biri ben duyardım ve belki de sır bana inat bir derslikte bir bayan dansederdi ben görürdüm ve tüm bunların ötesinde bir kız duvarları karalardı,bir dilenci sisteme küfrederdi.işte bunlar hep benim dostlarım.belki aramızda yarım dünya ya da tam dünyalık yol vardı bunu alnattıklarım için;ama tüm o kutsal kelimeler duygu ve düşüncelerin ortaklığında birleşmez mi?ikimizde aynı Allah’tan isterken,aynı inancı,aynı umudu ve aynı düşleri paylaşırken ne kadar uzak olabilirdik ki?biz dosttuk.aramızda mesafe yoktu.rüzgar estiğinde ikimizde hissederdik,yağmur yağdığında,çiçekler buram buram koktuğunda…biz dosttuk…