Hani o histerik gecelerde
kağıttan kayıklar yapıp
indiriyordum hepsini
bir bir..
yüzümün çukurunda biriktirdiğim sulara dakikalar, saatler
yıllar, asırlar
göçler, veremler
persler padişahlar geçiyordu da
sen geçmiyordun
şamandıralı kıyılarımdan.
sessizlikte
küreklere asılıyordun
terli terli
nefesini zor alan
verirken özgürlük diye çırpınan
mülteciler gibi
ayrılıyordun kara parçalarından
…
üç nokta kırkyedi
…
ülken yoktu hani
uğradığın limanlardan
kadınlar kahkalarıyla
garsonlar ellerinde biralarla
geçiyordu
zift kokan asfaltlarda
faşizm babadan oğula geçiyordu
aşkın olmadığı kara parçalarında
bölüyordu keskin kılıcıyla
ortadan ikiye tüm heceleri
kelimeleri kelimelere kırdırıyordu
kardeşti oysa hepsi aynı paragraflardadini, dili, ırkı yoktu lügatlarda hani
yalan !
binlerce yıldır aynı talan!
bak nasıl da tanışamadan
zanlıyız artık birbirimize
kana bulandı tüm sayfalar
okunmamış şiirlere ağıtlar
cinaslı.
tarihe böyle geçiyordu işte bir gece
olasılıklar asılıyordu cuntalarda
misillemeler misillemeler boyu
hepi topu
zamana yatıracağım boynunu
acımadan alacak canını
canın mı?
tabii ki acıyacak.