Sorarken bir çizgileri sarar her yanını zamanın..
Boş ver..
Aradığın bir mental mastürbasyon sadece..
Sevgi, saygı, bağlılık, itaat vd. hatta vb.
ne kadar yavan, ne kadar yalın..
düşünmeyi hayal kurmak sananların arasında tüketeceklerini hatırla..
Yeni bir hakikat yaratamazsın biliyorsun..
Aslında sen monologları seviyorsun..
Karşılıksız kalan paylaşım çabalarına isyan etmemen gerektiğini anladığın ‘an’, işte o ‘an’ kapandın, aslında.. anlasana..
Uyku bir hal değil, yolculuktur.
Döndün o yolculuktan ve hunharca aşağılanarak bastırıldın.
Susturuldun..
İnsafla ve keyifle itiraf kendine: Ben aslında monologları seviyorum..
Kelimeleştirilmemiş dünyam.. görselleşmemiş kelimelerim.. kelimeleşmemiş görsellerim..
İkisi ‘tek’ ‘bir’ şey.. Anlıyorsun..
Gördüklerini anlatmaktan vazgeç, herkesin kendi penceresi kadardır ışığı ve anlatılamaz duymak istemeyen kulaklara ne masal ne hikaye ne de ömürden çözülen bir seciye..
Evinde hangi ezgi yapışmış duvarlara?
Kaç kez hatırladın bir önceki günü?
Ne kadar anı biriktirdin belleğinde?
Denediğin kadar senin ettiklerinden ne kaldın ellerinde? zihninde?
Evet..
Şimdi ve ancak – ancak ve ancak – şimdide varsın..
Geçmiş ve Geleceğin.. Şimdinin oyuncağı..
Oynamaktan usandığınca yaşlı,
keyfetmeye meylettikçe çocuk,
konuştukça olgun,
sustukça kendin-sin-/kadarsın..
170115