Beni şair eden sensin, ben değil,
Ben saklı mısrâmın hüznüne esir.
Gönlüm gökyüzüne âşık bir sefil,
Sefil ki, ne damla, ne su, ne esir…
Duman duman boğdun ey aşk sen bizi,
Hangi kalpte yok ki mahşerlik izi,
Yalnızlık paylaşsın bu sevgimizi,
Kara gecelerim ömrüne esir…
Unutulan! Umut senin önünde.
Kaç ‘şair’ koşacak en zor gününde?
Hangi ölüm tutsak puslu dününde?
Söyle ki gönlümüz, gönlüne esir…
Yaprak; yağmur ile canlanır, helâl!
İnsan; yârin kadar bilinmez bir hâl.
Mâsiva; tedirgin, yoksa ki melâl.
Sabır; dilberin bir gülüne esir.
Ana yüreğinde yaslı bir veda,
Beni şair eden! Bana elveda,
‘İnanma sevgime’ -bıkkın- kal ya da.
Kabrinin toprağı ölüne esir!
“Sevgili” Kitabından.
– Fatih NAMLI