mez solgun bakışlarından kurtulamamış içindeki bıtkınlık bitmek bilmiyordu sam ise yıllar evvel böyle olmuştu bu karamsarlık içinde ayaklanmaya başlayan çocuğun adı gam olarak bırakıldı yaşıtlarındaki emsalleri güldürülmek için uğraşılırken gamın ebeveynleri gama sadece bakışlarındaki donuklukla bakıyordu gam doğumundan bu güne kadar gülme eylemini uykudaki gülümsemeler hariç tadamamıştı bu karamsar tablo gam 9 yaşına gelinceye kadar rutin bir şekilde acılar çoğu zaman artarak devam etti ve onu bulup büyüten ailesiyle ayrılık vakti gelmişti yine gece 2 sullarında mez sobanın başında oturup elindeki sigarasını yarı unutarak arada aldığı fırtlar ile yudumluyor anne olarak bildiği sam ise donuk bir şekilde karşısındaki duvarı gözlerini cırılırcasına açmış izliyordu gam çoğu zaman yaptığı gibi yatağında uyku rolü yapıyordu uykunun rolü olurmu olur hayat istenildiği gibi şartlarda hakketmeyini hakketmediği yatakta uyutursa hakkettiği şeyleri yapamanın acısını hergün bin senaryo ile kafa çatlatırcasına düşünmek ve katlanılamaz hale geldiğinde düşünceler gözlerini bile açamayacak ortamda olmak bana kalırsa çaresizliğin tanımı olabilir gamın gözleri kapalıydı kapalı olmasına ama önceki günlerde hatta yıllarda gözlemlediği kadarıyla sam ve mezin yani annesi ve babasının hangi halde olduklarından şüpheye düşmeyecek kadar emindi gam bu yaşta hayal kurmak yerine belki normal bir kıyaslama yapılırsa 45 yaşındaki malını mülkünü ve herşeyini batırıp hayatın gerçeğini görmüş bir insanın düşünceleri gibi hayylerinin değilde düşüncelerinin altında boğuluyordu bir anda ufak bir sallantı yattığı döşeği yere doğru çekercesine salladı sallantının etkisi sobadan ses getirecek türden olduğundan daha önceki düşünce buhranındaki sallantılardan olmadığını anladı ve gözlerini açıp pencereden dışarı baktı dışarıda hava daha önce hiç görmediği kadar kızıldı ve kar kızıl havada ayrı bir seyir oluşturmuş şekilde yağıyordu derken karın bu güzelliği bile cezbedemeden yine gözlerini içine kum doldurulmuş gibi acıyla kapadı babasının ayağı kalktığını hissetti kalkıp ve sam ile birlikte halbuki uzun zamandır birlikte bir iş yapmayan iki insanın döşeğinin başucuna oturduğunu sezdiğinde yavaşça doğrulup bakma mecburiyetinde bulundu ve sam meze bakarak hıçkırıkları boğazını delercesine içten ağlamaya başladı gam oldukça şaşırmıştı bu türbirşey olamazdı çünkü ölen biri neye ağlayabilirdiki hangi duygu harekete geçirebilirdi bu acı hıçkırıkları derken yeraltından gamın kemiklerini sızlatacak bir his ile zelzele başladı böylesine fukara insanların tabiki evleride yaylı sistemli olacak da değil ya ilk önce sobanın olduğu kısım çöktü bu zaman aralığında kapının oraya ulaşmak imkansızdı samın acı hıçkırıkları eşliğinde toz ve içeri dolan kızıl havadaki karın soğukluğu gamı biran için öldüğüne tamamen inandırmıştı ki mez iri kollarıyla pencereye dirsek darbesi vurdu kırılan kısımdan gamı dışarı atacaktıki vücüdunun yarısı evin dışında olan gamın ve içeride acıyla ağlayan sam ve kocabilekli mezin üzerine çöktü gam ağlamaya başladı içeride kalan kısmındaki yük aşırı fazlaydı o derece şoktaydı ki ağrıdan veya sızıdan değil olayların değişkenliği ve samın ölmeden önce attığı ölüm naralarının etkisinden ağlıyordu yüzü yere yapışmış evin yıkılmasıyla kalkan toz bulutu her soluyup ağladığında havadaki soğuk ile birleşip kuru ve soğuk olarak içine doluyor ve daha önce dediğim gibi imkanı tarif olmayacak fakat sizlerin dilinde travmaların nöbetlerin en ağırını yaşıyordu sanki bu his ona çok yakındı evet sankisi yok çünkü doğumu da böyle idi derken sabahın ilk ışıkları şükürler olsun ki gamı bayıltmaya yetecek mayhoşlukla geldi ve acısı bir nebze rahatlayacakktı şehirde lüks evlerin hasarlarına bakılıp arabalara pert kayıtları vermek ve hemen kaçacakları yerler için güvenliği sağlamaya çalışan ekiplerin şehir işleri bitincesiye kadar iki gün geçmişti ve sam bu iki gündür enkazda yarı şekilde kalıyordu işin size garip gelecek ama o çok büyük aklınız olurmu öyle şey diyip güldürecek ama tamamıyla gerçek olan tuhaf bir yanı sam bu iki gün boyunca baygın ama garip bir baygınlık içerisinde sanki başka aleme götürülmüş gibi bir alemdeydi orada huzur denen şeyi ilk kez tatmıştı evet tam manasıyla burası huzurdu dışarıdan gelen sesler ile o alem yavaştan giderek sami dünyaya döndürmeye başladı keşfe çıkan meraklı köylüler sonunda merak duyguları ile sahipsiz aileyi merak etmişlerdi ama bakın ne garip şey bir insanın kurtuluşunun bazen meraktan oluşu şaşırmış gibi bir tavır takınan 4-5 kişilik meraklı köylü grubu allah allah yazık ya derken gamın tozlar içindeki yarı dışarda olan bedenini gördüler ve mezin yaptığı doğuşundaki hamle kadar içten ve o içtenliğin vermiş olduğu hız ile olmasada mecburi şekilde gamın üzerindeki enkazı kaldırmaya başladılar derken gamın vücuduna yaklaştıkça kürek süngerimsi bir şeye çarpıp geri tepti ne olduğunu hisseden köylü biraz diğer taraflardan eşeleyince bunun insan olduğunu anladı ve diğerlerine ölü var diye seslenmesinin ardından toplanan meraklılar ile cesetlerin etrafını iyice temizlediler evet tamda tahminleriniz üzerine doğuşta annesi siper olunan gam şimdi de mez ve sam tarafından son hamle ile korumaya alınmıştı bu sayede 2 gündür enkaz altındaki kısımlara fazla yük binmemiş ve felçlik gibi durumlardan kurtulmuştu enkaz altından çıkarılıp samın önüne doğru bırakılan mezin koca suratında gülümseme vardı ardından sam yanına bırakıldığında aynı gülümseme sam da da vardı yerinden kalakmaya calışan gamın beline ağrı attı kalkamadı aklı hala o alemde kalan gam yılmışlık ve bitmişlik ile kafasını iki gün boyunca soluduğu yere bıraktı çevredekiler ölü olunca tabiki merağı daha çok cezbettiğinden ve onlara sadece ölüm korkutucu geldiğinden çünkü yaptıklarının tek cezası ölümden sonra olması ve bunuda geçelim dünyanın cezbedici sahte tatların etkisi ile bir anlık yaptıkları bokun pişmanlıklarını sorgulamaya başladıkları o anda gam sorular ile meşgul edilmiyordu derken olay sisteme intikal edildi ve soğuk tavırlarıyla yatmaya alışmış olup iki gündür yatamayan tam aksine vücutları hamlaşan sanki maaşlarının 5 aydır verilmemiş edasıyla zenginlere çok saçma şekilde güleryüz ile hizmet edip halbuki en çok da zenginlerden fırça ve azar yiyen kökü aslında çoğunun pek şatafatlı olmayan ailelerden olan ve küçükkenden gamın ulaşamadığı fakat onlara tanınan hayal dünyalarına zenginliği maddi zenginliği birinci sıraya koyan köylüleri görünce tabiki otomatik olarak zengin yok asık surat moduna geçebilirsin algısı gelen sağlık ekibi evet açılın diyerek meraklı kalabalığı uzaklaştırdı ve ölüleri ceset torbasına koyduktan sonra gönderdi bu arada mez kollarıyla oraya doğru ilerlemeye çalıştı ama bu ilerleyiş duygusuz asık suratlı sağlık personeli tarafından tamam dur şimdi polyanacılığın sırası değil diyip aklınca zengin olmuş ama gerçekte o mihraba geçilirse fakirlik kokan fakat bundan haberi olmayacak kadar kendini kandıran durduruldu ve diğer arkadaşını çağırarak gamı ambulansa bir un çuvalını taşır gibi üstlerine tozu bulaşmasın diye uzaktan tutarak attılar gamın beline kan iki gündür gitmiyor ve bu sayede hareket edemeyecek kadar sızlatıcı ağrıları devam ediyordu onu ambulansa attılar atmasına ama kemerleri bağlamaya bile gerek duymadılar ambulans yola çıktığında zaten sızılar içinde olan gam hızlı giden ambulansta yere düşmemek için sedyeyi yolculuk boyuna sızı ile tuttu ve ilk hastaneye ulaştığında ambulans görevlileri gamı içri kadar mecburi hisleri devam ederek taşıdı sedye tahtası muhabbeti döndü o arada hastane yetkilileri ile ambulans yetkilileri arasında hastane yetkilisinin biri aynısı orda onu alın sonuçta ağır vaka film çektirmeden fazla hareket ettirmemek gerekir diye söyleyip gamı kaldırma işinden kaçınmaya çalışssada ambulans personelinin kabul etmeyişi üzerine sinirlenip gama oda ayrı bir un çuvalı muamelesi yaparak sertçe kendi sedyesine attı tabi gam sızızlar içerinde bir santimlik oynama payında acısı misliyle katlanmasını düşünmüyerek..
gamdan bu halde bile sözde prosedür çok değerli prosedür aslında adını herkesin bildiği fakat anlamını kimse denilecek kadar az insanın bildiği doğru anlamı ise zaten az bir iş yaptığımız işten kaçmak ve hiç yapmamız için ürettiğimiz ve o kelimeyi söyledikten sonra kaçışın muhtemel olduğu bir tabir gereği kimlik istediler gam kimlik yok dedi ohooo diye aslında işin uzamadan biteceği ve gamı film röntgen tomografi gibi şeylere götürmekten kurtulacağını bilen içinden sevinen ama dışından ohooooo kelimesini uzatan sağlık personeli doktora giderek kimliksiz vaka hocam ne yapalım diyerek aslında yapacağının ve sonucun ne olacağını bilen ama yine doktora bak ben işimi yapıyorum imaasını veren’ öyle işte yeterli bence duygusuz insanların atanmak için sahte gözyaşları döktükten sonra attanıp iş yapma isteklerinin ne denli olduğuna bile bakılırsa insan=nankör tabiri için bu açıklama yeterli evet sonuçmu tabiki doktorda işlem yapamam kimliksiz diyerek gama bakmadı bile gam sedyeden inebilse sanırım ta en baştan binmemek üzere yapardı tercihini ama ne yazıkki hayyata mecburiyet diye yere batasıca bir durum söz konusu evet bizim gam dışardaki banklardan birine bırakıldı burası oldukça kalabaktı sonuçta bu bir doğal afetti evi yıkılıp altında kalan altınlarına üzülen insanlar can havli ile bir zamanlar mükemmeliyetçiliklerinden dolayı aldığı ve bu sallantı esnasında kafasına düşen seramikle kafası yarılan insanlar bir bir gelip tedavi olup gidiyor hatta bazıları sesini yükselterek kimliğimi nerden bulayım bu afette diye arbede çıkarıp sesiyle kimlik görevini karşılayabilenler vardı ama gamda sesini yükseltecek ne bir ön bilgi nede bir şeyleri elde etme çabasını öğrenmişlik vardı o sadece yıllarca donukluğu gördü ve öylede yaşadı tamamıyla hissiyat ile yaşayan gama hastane bile aşırı derecede ürkütücü ve karmaşık gelmişti ama gam buradan sonra başlayacak karmaşayı hayal bile edemezdi ki o hayal etmesini bile bilmiyordu…