Bir fırının önünde karşılaştık seninle
Sevda ekmeği pişirdik sıcak
Beraber yedik paylaştık samimice
Birkaç dilim bıraktım önümde
Sonraya sakladım yine yeriz diye
Ama sen çoktan bitirmiştin kırıntıları bile
Susamlıydı ekmeğimiz
Biraz büyük elli kuruşluklardan
Nereden bileceksin susamların gözyaşı olduğunu
Ekmeğin büyük gözüktüğüne aldanmayacaksın
Biter işte böyle
Doymaya başladığın anda biter
Doyamazsın ekmeğin kokusuna, tadına
Elinin tutmak için onun önünden yersin bir ara
Şikayet eder “ekmeğimi bitirme!”
Ama bilemezsin ki kendisi bitirecek
Aç kalırsın bu dünyada
Fedakarlık dersin, olsun dersin
Hani ekmeğin bitmişti ya
Fark etmez ekmeğinin bittiğini
Bölüp vermez sana yarısını
Yarısı da gerekmez üç beş lokma yeterdi
Anlayamadı açlığını
Aç kaldın ey aşk, bir daha hiç doyamayacaksın.
Susamsız ekmek isteyeceksin bir dahaki sefere lakin
Ne fayda, fırının önünden bile geçemeyeceksin…