Bana bir gün gel.
O gün kar yağsın ellerine,
Isınmak için gel.
O gün kavrulsun ortalık yalnızlık ateşinde.
Bakışımla gül yüzüne okyanus serpeyim,
Ferahlamaya gel.
O gün ölmeye ramak kala,
Bir adım ötesi mahşer gibi gel.
Ölmüş,kendini kaybetmiş bir şehrin ortasında,
Bir avuç aşık için son sefer yapar gibi gel.
Yüreğim bir tutam olmuş,
Sen arş-ı alada bir nefes,
Ben köle bile değilken kapında,
Gönlümün sultanı gibi gel.
O gün senden başka herkes gülücükler savursun etrafa,
Sen gönlünü eğlendirmeye gel.
Yansın şu dünya,
Söndürmeye gel.
Kırdılar mı seni ?
Buruk mu kaldı yüreğin ?
Her şeyi unutmaya gel.
Acıtır sanıyorsun değil mi ?
Ben bir tebessümünü görmek uğruna,
Ömrümü ömrüne eklemeye razı bir divane.
Sen aklımın ücra köşelerine çarpan bir avare.
Acıtmaz mı sanıyorsun sensiz alınan bir nefes kadar canımı,
Şu gözlerindeki yabancılar.
Dert etme güzel gönlüne,
Bende dermanını bulmaya gel.
…
2 comments
Çağırma, gelmesini istemek duygusu bu kadar güzel anlatılabilirdi. İçten ve bir o kadar safça kullanmışsınız sözcükleri, kaleminize sağlık.
Çok teşekkür ederim 🙂