Soğuk bir sonbahar günüydü.Mevsimin ayazı yüreğine vurmuştu sanki.Hafif adımlarla maktülüne doğru ilerleyen sevgili usulca oturdu birazdan kalkacağı boşluğa.Kimseler yoktu etrafta,bir aşk filminin veda sahnesi gösterimde gibiydi.Ana kahraman habersizdi olaydan sadece,elinde bir demet çiçek ile varmıştı olay yerine.Ayrılıklar günlük değildir malum günleri getirdiğinin hesabı vardı yarin gözlerinde.Sessizce bir süre rüzgarın sesini dinlemekle geçirdi vakti belli ki zamana ihtiyacı vardı.Yutkundu,sevmiyorum artık dedi.Gülüşün ısıtmıyor artık yüreğimi…Hayal kırıklığına uğramanın ne olduğunu anlamıştı adam ve şimdi bir şehre düşman olmuştu hiç yoktan.Büyütecek bir şey yok dedi kadın.Alışır insan her yokluğa er ya da geç.Beklemenin bir fayda sağlayamayacağını biliyordu adam.Ayağa kalktı,eğilip kadının kulağına fısıldadı:”Sadece hüznü bıraktın giderken sığmadı mı taş kalbine?İnan hiç sade’ce olmadı bu veda.”
8 comments
Çok hoş.
Teşekkür ederim.
Tam da “Gidenin Ardından” olmuş kalemine sağlık
Teşekkür ederim güzel düşüncen için.
Çok başarılı buldum. Özellikle tasvirler çok iyi… Ama imla kurallarına uyarsan, daha da göze hoş gelir.
Teşekkür ederim,o konuda biraz sıkıntım var açıkcası halledeceğim zamanla.
Anıl copy paste yaptığını anladık ama en azından aralara boşluk koysan alt satıra geçsen yazıyı görsel olarak güzelleştirsen. benim gibi baştan çarpıya basılmasını engellersin.
Sen bunun başka birine ait olduğunu kanıtlarsan eğer buradaki tüm okur yazardan özür dilerim ama kanıtlayamazsan kapat hesabı git.Allah biliyor ki ben yazdım,ahirette görüşmek üzere.