Ne geride ne ileride hepsi kaldı bir hayalde… Bir fotoğraf karesi bile kalmadı geriye… Bir sahne kaldı belki akıllarda…Tutulmayan sözler kaldı hafızalarda… Yalancı gülüşler ve gülmenin sana çok yakışması kaldı aklımda. Ve kıyamaman bana veya benim bunu böyle algılamak isteyişim… Algılarımdaki seçicilik oldun şimdilerde… Her görüşümde gözüme takılan merhaba diyemediğim bir gülümseyişi çok gördüğüm bir çift çekik göz… Şair çocuk özledim diyemem ama etkileyip gittin beni. Beni etkilemek zor olmasa gerek tabii… Yok oluş oldun, yok ediş oldun güzel duyguları ve gittin sen de diğerleri gibi… Nedensiz sorularla cevapsızlıkla… Yine noktayı koyan ben olsam da noktayı koydurana bakmalı aslında… Ah zaman… O onulmaz yaraları saran vakitsiz doğan bebekleri bile hayata hazırlayan zaman… O yine akıp gidecek ve her şey geldiği gibi geçecek. Geçti bile diyor içimdeki ses geldi gelecek olan geçti geçecek olan ve aktı akacak olan yaş gözden… Gözlerim gözlerine değince de ne felaket olur ne alamet. Alamet benim ilk görüşte değer verişimdedir. Alamet benim seni sevmeyi isteyişimdedir ve felakat senin geldiğin hızla gidişindedir… Şimdi geçer geçmekte olan zaman ve hatalar yumağına hatalar eklememektir tek döndürecek olan bu çarkı yoksa yakar yıkar zaman…
1.11.2013
Hazal Yıldız