Bu dünyada neden sadece bazı seçilmişler söz hakkına sahipler? Bu hakkı onlara kimler verdi, neye göre seçildiler? Bu seçim işlemini kim, hangi şartlar altında, hangi değerleri gözeterek yaptı? Biz geri kalanlar bu durumda ne oluyoruz? Sadece seçilmişlere hizmet etmesi beklenen kum yığınları mıyız, onlar da tepemizdeki güneş ve yıldızlar mı yoksa?
Şimdi, eğer içinde hala biraz farkındalık kaldıysa, bir parça, bir zerre; tabii cesaret edebilirsen bir de, bırak çok sevdiğin aynalara bakmayı. Kır onları. Kendi içine dön. Kendine bak. Zamanı geldi. Kendi gücünü, ne olduğunu fark et yeniden. Korkma, çekinme; bir şey kaybetmezsin. Belki en fazla akıl-ruh sağlığının bir kısmını kaybedersin; o da diğer gücünü karşılıksız satanların etiketlemesi olacaktır.
Ne de olsa delilik toplumun uydurması değil midir biraz da?