Milletin dine olan sevgisini coşkusunu dini değerlere verdiği hassasiyeti anlamayanlar, ancak bangır bangır bağırarak bir yerlerini yırtarak ya da davul çalarak protesto etmek, çekememenin sancısını kendini yırtarak söylenmesine karşıyım. Sen günde beş vakit namaz kılmayan Rabbinin huzurunda durmayan, huşu , kendini Rabbini bilmek nedir bilmeyen sen neden söz ediyorsun be edepsiz kendini bilmez! Çekemedin değersiz söz söyledin ne geçti eline? Dıştaki düşmanla bir oldun ne kazandın? Var olmayan aklıyla gönlü Rabbin huzurunda olmayan ne konuşuyor? Neyi biliyor? Sözünde niyetinde bir eylem yok söylem yok gözlem yok, ağzı olan boşa konuşuyor? Yok, Ayasofya’nın açılışı, içindeki resimler minyatürlerle namaza durulur muymuş, bre niyetsiz, diyanet bilmiyor mu, namaza duran bunu bilmiyor mu?
İşte böylesi dengesizlerle geçti bir ömür
Yüzü tanınmasın diye yüzüne sürmüş kömür
Sende batılılar gibi durma duyguları sömür
Buna fırsat vermeyiz bilesin sana dar gelir bu ömür
Sana dar geldiği belli ömür kaybedersin sen bir ömür
Nasıl geçti diye sormayın bunlarla geçti bu ömür
Rabbim sabrını da veriyor yoksa nasıl tahammül edilir
Soruyoruz cevap ta yok, kime bu kadar inat, kime bu kadar kusarsın nefret? Vatan senin değil mi bayrağıyla mirasıyla değil mi sana emanet? Emanet olmadığı belli, kaybetmiş hisleriyle duygusunu fikrini!
Gönül dostu Yunus Ne güzel söylemiş.
Bahçelerde gül gerek
Güllere bülbül gerek
Senin gibi güzele
Bencileyin kul gerek
Güle bülbül gerek karga atmaca değil, onlar anacak parçalar kadir kıymetini bilmez, anlayan anladı, anlamayan da az aklı varsa düşünsün taşınsın az kaşınsın anlasın, vesselam, selamlarımla.
Mehmet Aluç