Güven… Güven, olmazsa olmazımız ve çıkış noktamız kanımca. Her duygunun ya da hayatımızın her alanının alt yapısı bu ‘güven’ ile güçlendirilmelidir.
Bu konu açıldığında herkesin bir bakış açısı, yorumu oluyor haliyle. Meşrebine, dünyasına göre farklı pencereler açılıyor bu konu mevzu bahis olduğunda. Varlığında ve yokluğunda farklı fikirler farklı dünyalar ile karşılaşıyoruz. Ben de zaman zaman bu konuya kafa yorup bazı çıkarımlara ulaşıyorum kendimce.
İnsan sevdiğine mi güvenir yoksa güvendiğine mi sevgi veya sempati duymaya başlayabilir ya da başlar? Bana kalırsa insan, önce güvnebileceğine inanır karşısındakine ve buradan yola çıkar. Aşkını, sevgisini yaşamaya başlarsa eğer, başladıktan sonra ‘sevdiğime güveniyorum’ şeklini alır bu hal fakat aslında güvendiğine, güvenebileceğine ısınmıştır kanı.
Arkadaşlıklar mesela. İnsan hemen sahip olabiliyor mu dostlara? Hayır. Zamanla,muhabbetle ilerliyor arkadaşlık ilişkileri. Zamanla, güvenebileceğimiz insanlara kendiliğimizden yaklaşıyoruz ve başlatıyoruz dostlukarı. Burada da önce ne çıkıyor baş role? ‘Güven’ çıkıyor. Güvenebileceğimizi anladığımız anda soru işaretleri ortadan kalkıyor ve koyu bir arkadaşlığa, muhabbete adım atılıyor. Daha sonra bu durumda da ‘arkadaşıma, dostuma güvenirim’ şekli karşımıza çıkıyor oysa çıkış noktamız yine ‘güven’ olmuş oluyor. ‘Güvendiğim insan arkadaşım olur’ gerçeği karşımızda duruyor.
İş arkadaşlıkları ya da ortaklıkları var bir de. Çoğu zaman nasıl kuruluyor bu ortaklıklar? Bu iş arkadaşlıkları hangi alt yapıda birleşiyor? Tabii ki ‘güven’ alt yapısında birleşiyor. Ortağına güvenmiyorsun ilk adımda, güvendiğini ortağın yapıyorsun. Bu da daha sonra ‘ortağıma güvenirim’ halini alıyor ama yine çıkış noktamız ‘güven’ oluyor.
Çoğu ilişkinin, gerek aşk gerek iş gerekse de arkadaşlık olsun, bu duygunun ya da gerçeğin kıtlığından bitmesi boşuna değil. Güven olmalı, kendini hissettirebilmeli her ilişkide. ‘Güven’ gerçeğini yaşadıktan sonra ben inanıyorum ki, aşk da iş de arkadaşlık da yolunda gidecektir ve ‘keşkeler’ limanına, durağına uğranılmayacaktır.
