Söylesenize nedir güven? Nerden çıkmış, nasıl bir duygu? İnsan nelere güvenir, nelere karşı güvensiz hisseder? En çok neye güvenir insan. Aşka mı, dosta mı yoksa… Nerededir peki güvenin kaynağı. Kalpte mi, beyinde mi yoksa…
Peki, ben size söylesem güvenin ne olduğunu. Aslında güven diye bir duygu yoktur. İnsanların güven adıyla yarattıkları olgu cesaretin farlılaştırılmış bir şeklidir. Daha doğrusu cesaretin bilinçsizleşmiş halidir. Peki, nasıl olur bilinçsiz cesaret. Şu demektir. Bir insana güveniyorsanız ona her şeyinizi emanet edebilirsiniz. Ama güven sağlamak için karşınızdaki insanı tanımanız lazımdır. Hiçbir kimse ilk kez karşılaştığı ya da iyi tanımadığı birine güvenmez. Burada anlatmak istediğim şey ise güven duygusu sadece tanıdığınız insanlara karşı gelişir. Ya da güvensizlik. Bilinçsiz cesaretse burada ortaya çıkıyor. Eğer bir karşınızdaki kişi hakkında iyi ya da kötü bir yargıya varabiliyorsanız. Başka bir değişle yapacağı işler hakkında bir ön görü oluşturabiliyorsanız, yanınızdaki insana karşı güven veya güvensizlik hissedersiniz.
Eğer güven tanınan insanlara karşı oluyorsa peki tanımadıklarımız. İşte burada ikinci bir güven sorusu oluşuyor. Az öncede dediğim gibi güven sadece tanınan ya da ön görüde bulunabildiğimiz insanlara karşı gelişir. Tanımadığımız insanlara karşı hissettiklerimiz ise korkudur. Daha açıklayıcı bir ifadeyle, kandırılma korkusudur. Eğer tanımadığınız bir insana bir şeyimizi emanet edebiliyorsak bu bizim bilinçsiz cesaretimizle alakalıdır. Aynı şekilde emanet edemememizde. Tanımadığımız insanlardan korkarız. Kandırılmaktan korkarız. Yanlış karar almaktan korkarız.(Gerçi bu tanıdığımız insanlara karşıda olabilir. Fakat az önce bahsettiğim bilinçsiz cesaret güven ya da güvensizliğimizi dengelemeye çalışır) Yapacağımız işlerle ilgile ön görüde bulunamadığımızda da korkarız. Bu durumda karşımızdaki insanı tanısak bile hissettiğimiz güvensizlik değil korkudur.
Kısacası ilişki içinde olduğumuz insanlar veya işler hakkında kesin olarak bir yargıya varabiliyorsak hissettiğimiz şey güvendir. Fakat kesin bir yargıya varamıyorsak. Çelişkiler içinde kalıyorsak korku hissetmemizdir. Daha kısa bir ifadeyle güven: bağımsız ve çelişkisiz kararlar verebilme yeteneğidir.
(Burada bahsettiğim bilinçsiz cesaret psikoloji literatüründe yoktur. Ben açıklayıcı olması için kullandım)