Efendim öncelikle babam ressam, hafta sonları sergi gezerek
büyüdüm diyebilirim.. Kruvasan ı o yüzden çok severim… Hep babam
gibi bir adam olmaya çok özendim, fuları, gözlükleri, yan tarafa
attığı çantası ile her zaman için idolüm olmuştur.. Futbol ile
ilgisiz olması benim için büyük şans çünkü bütün ilgisi üsütmde..
Annem tam bir Fransız hanımefendisi, sabahları cheesecake ile güne
başlar ve eski Fransızcadan çeviriler okuyup Longplay dinlerdi..
Onu görüp sürekli özenirdim senfoni orkestrasında ki
şefliğine.. Müziğe olan ilgim onunla başladı demem çok daha doğru
olurdu. Abim.. sürekli farklı şeyler denedi.
Balen, eskrim, okçuluk, ata binmek, güzel sanatlara meyil etti ama
sonra tıp okumak istedi.. Biraz maymun iştahlı şimdi mimarlığa
geçti.. Farklı olup farklı yaşamayı çok seviyor.. Ha unutmadan aynı
zamanda model.. Ben henüz kimliğimi bir yere koyamadım belli
tereddütlerim var bakalım.. Yüksek lisans istiyorum sanat tarihi ve
toplum psikolojisi üzerine.. Akademik faaliyetler yapıp sanatın
doğduğu coğrafyalarda inceleme yapmak istiyorum hayalim Mısır’ı
gezmek.. Aileme göre çok masum isteklerim var aslında.. Ben biraz
daha evin özgür olanıyım.. Kemana ilgim çok
fazla.. Saklayamıyorum.. Geceleri de mızıka dinlemeden asla uyumam..
—– —— ——– ——- —- — — – Resimden asla haz
etmeyen bir babam, vesikalık işi düşerse; çektirir. Düşmezse o da yok!
Gezmekten keyif aldığı tek yer kale arkasında devre arasında
köftecinin yanı.. Bayılır 🙂 Köfte ekmek alışkanlığım oradan gelir..
Yanlış pozisyonda küfretmeyi ondan öğrendim.. Tükürüklü köfte
yemeyi ayran ile çok severim.. Kola içilmez.. Sağlığıma zararlı..
Kahvede maç izlemeye de bayılır babam.. Sigara içmese de bir erkeğin
kendini erkek hissettiği nadir alanlardandır.. İdolüm babam
anlayacağınız.. Ha erkek adam da renkli takım tutmaz..!! Su
böreği kokusu varsa oralarda annem vardır.. Canım annem bir tanedir
ya… Tostu çok sert yapmaz ki boğazımıza takılmasın diye.. Pazar
günleri sabahtan Neşet Ertaş dinlemeye bayılır.. Zamanında okulda
korodaymış.. Sınıf başkanı o olunca önderlik edermiş
arkadaşlarına.. Neşeti o yüzden severim rahmetliyi.. Abim;
mahallenin sıkıntılı delikanlısı.. Cam kırıldı? Kim yapar? -Çağlar
Kavga olmuş burnu kanayan var kim yapar? -Çağlar Kızlara
sarkmışlar!Sarkan çocuklar hastanelik olmuş kim yapar? -Çağlar…
O sıralar mahallede annemden çok abimin ismini sayıklayan çok
olurdu.. Lise bitti.. Direkt çalışmaya başladı.. Pek dikiş tutturduğu
da söylenemez ama girişimleri vardır.. Delikanlı adamdır vesselam..
Ben? Kimyayı tutturalı uzun zaman oldu karakterim de lakin
biyoloji ile olan husumet güzel neticelenmedi.. Fizik hep
favorimdi.. Öylece kaldı ama.. Heveslerimiz var ama çok da heves
etmemeyi öğrendik heves ederken.. Neyse çok arabesk olmadan.. Hoca
olma hayalim var üniversitede.. Altın gibi gençler yetiştirmek
hedefim.. Evin küçük ama büyük üyesiyim.. Hatayı en az yapıp örnek
olmaya çalışanıyım.. Kendi kendime öyle misyon yüklendim.. Keman ile
mızıka sevdiğim doğrudur.. Çalana gıpta ile bakarım.. Bu ikisi doğru
yani.. Bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösteriyor.. Neticede
bizim olanlar için kıymet bilip şükretmek zor olmasa gerek…
Hapşırınca ‘çok yaşa’ diyebileceğimiz ve ‘hep beraber’
gülebileceğimiz insanların varlığı; yanımızda olsun..