” insanın sevilebilmesi için kendisi gibi olmaması gerekiyormuş. sevilebilmek için herkes gibi olmak gerekiyor. ben de herkes gibi olmaya karar verdim. ”
” Leyla ile Mecnun dizisi ”
Bazı hatıralar insana acı vermekten başka bir şey yapmaz. ne yaparsanız yapın nereye giderseniz kime anlatırsanız anlatın bazı acıların panzehiri yoktur. herkesin ve her şeyin bir hatırası vardır. kimse kimsenin acısını hatırasını bilemez. ister en iyi arkadaşınız olsun ister dostunuz sevgiliniz veya eşiniz kim olursa olsun o geçmeyen acılarınızı anlamaz. anlamayı da beklemeyin zaten. çünkü bazı acılar anlatılmaz ve o acıları sadece sizden başkası anlayamaz.
” hayat düşünceleri tutan bir hapishanedir. ” demiş Oğuz Atay Tutunamayanlar kitabında. çok güzel demiş. hayatımız hep düşünerek geçiyor. düşüncelerin hapishanesinde müebbet yemiş mahkumlarız ve zaman da acımaz gardiyan. evet düşünmeden edemeyiz bu doğru. ” insan düşünebilen bir hayvandır. ‘‘ diyen Wunt da haklıdır. düşünmek düşünmek. hayatımızı geleceğimizi geçmişimizi hatıralarımızı acılarımızı vs. her ne olursa olsun bir şekilde düşünmekten alıkoyamayız kendimizi. ” düşün düşün boktur işin ” diyen zatı muhtereme de katılmadan edilmez. fazla düşünmek iyi değil. hele ki acılarımızı yaşanmışlıkları. ne kadar geçmişine gidersen o kadar gelecek otobüsünü kaçırırsın. ve kaçırdığın her otobüs seni bekleyenlere geç ulaştırır. kanserin en büyük tetikçisi acılardır. ki onları düşünmek içilen her sigaradan daha kanserojendir. acılarınıza saplanmayın asla. bataklık gibidir. çırpındıkça batarsın derine. en derine doğru. nefes alamayacak duruma geldiğinde artık kendini ölümün kucağına bırakırsın. halbuki çevrende seni çıkarabilecek birçok sağlam dal vardır. evet bazı dallar sağlam gözükse de çat diye ansızın kırılabilir. ama bu sizi yıldırmasın. en sağlam dalı bulana kadar tutunmaktan denemekten vazgeçmeyin. sevmek sevilmek bu dünyanın en çok istenilen şeylerinden biridir. hayattan insanlardan soyutlaştıkça sevmeyi unutur sevilmeyi tanımazsınız. bırakın acılarınızın içinde çırpınıp daha daha derine batmayı. çevrenize bakın korkusuzca soğuk kanlılıkla. eliniz yetişmiyorsa ya da uzanılanacak bir dal göremiyorsanız tüm gücünüzle bağırın. sesinizi kullanın. ne var ya her insan yardıma muhtaçtır. ve bazı şeyler tek başına aşılmaz. artık hatıra acılarınızı bir kenara bırakın. acılarınız sizi yok etmeden siz onları yok edin. ” öyle kolay değil işte yok etmek sen edebildin mi? ” demeyin bana. evet kolay değil bazı şeyleri yok etmek. ama yok etmiş gibi yaptım ben acılarımı. aklıma geldikçe acılarım eğlenceli hoppidi hoppidi şarkılar açtım. ne bileyim lan fıkralar okudum komedi filmleri izledim. lakin acılarımın beni öldürmesine izin vermedim. Çanakkale gibi olun geçilmeyin. ve son olarak asla yaşamaktan denemekten vazgeçmeyin. hayat korkakları affetmez.