Ne garip hayatımızı değiştirecek bütün gerçekler ve yalanlar gözlerimizin önüne bir tablo misali serilmişken hiçbir şey yapmadan öylece oturup beklemek.
Zaman geçiyor hayat bir dondurma gibi gözlerimizin önünden eriyip gidiyor. Etrafımızda olup bitenler bir kıyameti anımsatsa da bize bazen korkumuzdan bazen üşendiğinizden olmuyor mu böyle? Hayatımız elimizden kayıp gidiyor ve bizim en iyi yaptığımız şey oturup giden hayatımızı seyretmek.
Yalan ve gerçek arasında ince bir çizgi vardır. Bazen çizginin bir tarafını bazen öteki tarafını tercih ederiz. Aslında ikisi arasında hiçbir fark yoktur. Çünkü bazen bir yalan bir insanın hayatını kurtarırken bir doğru bir insanı ölüme götürebilir. Bütün bunların yanında hasıl olan tek bir şey var: TERCİHLER
Etrafımızda inşalar katlediliyor. Mısır’da, Filistin’de, Irak’ta, İran’da, Libya’da Müslüman insanlara türlü işkenceler yapılıyor. Buna kimin sesi çıkıyor. Buna niye kimse dur demiyor? Dünya değişti eğer yaşamak istiyorsan çıkarların doğrultusunda yaşayacaksın. Artık ALLAH rızasının hükmü kalmadı.
Bütün dünya tek elde toplanmış. Ricalar minneti aşmış. Kardeşlik yalan olmuşsa bunu düzeltecek olan sadece gerçeği görenlerdir.
Vatan yoksa hak yok. Hak yoksa adalet yok. Adalet yoksa insanlık yok ve insanlık yoksa yaşamanın manası yok.
Devlet sakat bir insanın üzerine oturduğu tekerlekli sandalyeye benzer. Sakat olan bir kişi tekerlekli sandalye olmadan nasıl bir hayat sürerse devletsiz bir toprakta yaşayan insanlar o kişi kadar mutlu olabilirler.
Vatan için ölmek yetmez. Çalışmak, kazanmak, harcamak, harcadığın miktarda kazanmak için tekrar tekrar çalışmak bunlarda gerekir. Kıyamete kadar tükenmeyecek olan tek soy insan soyudur. Tabi o zamana kadar insanlar çıkarları uğruna her şeyi sömürmezlerse.
Şimdi kalk ve silkelen. Ömrünü, hayatını, imanını korumak için insanlık ve kardeşlik için çalışmalısın. Çalışırken yaşadığın zor günler gelmeli aklına. Hatırladıkça hırslanmalısın, hırslandıkça daha çok sarılmalısın. Bıkmak yada yorulmak seni korkutabilir. AMA HAYAT KORKULARIN ÜSTÜNE GİTTİKÇE DEĞER KAZANIR…
SENANUR BUDAK