Acı, öfkeli bir dalga gibi üstüne geldiğinde,keder kor alevler gibi ruhunu sardığı an duracaksın,
durup kuşların özgürce koştuğu gökyüzüne bir selam çakacaksın,
ağaçların dalların yapışmış,başka ülkelerden haber getiren kuşların şarkılarını dinleyeceksin,
çiçekleri koklayıp derin bir nefes alacaksın.
Çaresizlik seni yakaladığında, tam da o sırada sevdiklerini düşüneceksin.
“Bırak” diyeceksin yakamı,ben sevdiklerime koşuyorum beyaz atlar gibi,
Bir korsan gibi , okyanusun sahibi olduğun an, delicesine en saklı hazineyi derinlerde arayacaksın.
Hayallerine gülümseyeceksin.
Anıları bir kez daha gözden geçirdiğinde,geleceğin, her anının bir başlangıcı olduğunu bileceksin.
Sevdiklerini düşüneceksin,seni sevenleri.
Gidenleri düşüneceksin,yeni gelecek olanları.
Hatıralara saplanmış sevişmelerini,tenine değmiş elleri.
Gözlerine konuştuğun birilerini,onun gözlerini…
Sana armağan olan gülüşleri,bakışları,hatıraları,kelimeleri,insanları….
Düşüneceksin.
Hayata kollarını açacaksın, sımsıkı sarılacaksın onlara
Umutsuzluğa düştüğün an,korkmayacaksın.
Hayattan kopmayacaksın.
Belki yağmur yağacak kendini çöllerde hissettiğin an.
Belki serap sandığın bir çeşme,gerçek bir çeşmeyse
Belki rüyadaysan,
Meçhul bir adaya düştüğün an,bir gemi bekleyeceksin,
belki seni kurtaracak olan.
Geminin sana yanaştığını hayal edeceksin.
Umutla ve sabırla.
Gelmediği an umutsuzluğa düşüp,hayallerine küsmeyeceksin.
En azından neyi beklediğini bileceksin.
Ne istediğini,
Kuşların gökyüzünün sahibi olduğu gibi,sende hayatın sahibi olduğunu aklından çıkarmayacaksın.
Sevdiğin türküyü her gittiğin köyde mırıldanmaktan vazgeçmeyeceksin.
Kaybettiklerini ne kadar hatırlarsan, yeni gelenler yüreğine biraz daha saplanacak.
Bilmediğin sokaklarda kaybolmaktan korktuğun an,yaşama heyecanın o kadar artacak.
Yalnızlıktan ağladığıda ,en azından gözyaşının olduğunu bileceksin.
Hayaller kuracasın.
Öfke,ölüm,keder,umutsuzluk seni yakaladığı an düşmeyeceksin,
onlara teslim olmayacaksın.
“Bırakın beni” diyeceksin,direneceksin.
Çünkü sen hayatın sahibisin…