Aylar geçti belkide üzerinden,mevsimler takip etti birbirini.Bir selama hasret yüreğim,yaşanmışlığın monotonluğuna alıştı.Her gün seni sevmek artık zor gelmemeye başlamıştı.İnsanların her sabah uyanıp elini,yüzünü yıkaması gibiydi anılarımızı yaşamak her gün…
Uzaktın,mesafece olmasada yanımdayken bile uzaktın bana.Küçük bir çocuk gibi yanında şımaran ben,o sert bakışlı annenin tavrına maruz kaldım her defasında.
Tuzaktın,belki de genç kalbime verilmiş en büyük cezaydın.Ahını almamıştım kimsenin fakat ahın kalmıştı bende.
Yasaktın şimdi,herkesin baktığı bana yasaktın.Cennetten kovulmama sebepti gözlerine içim yana yana bakmak.
Ve yalandın her defasında kandım,geldin seviyorum dedin ve inandım yine kaybettim…
Hiç o sokaktan geçmemiş,o hayalini kurduğumuz evi görmemişiz gibi hisset.El ele yürüdüğümüz yolda elim üşüyor şimdi.Gözlerim yaşlı,başımda ağrılar.Yokluğun,hiç bir ilacın tedavi edemeyeceği,azılı bir hastalık,tedavisi sen…Dön/sen…Sevme beni alıştım bu sert rüzgarlara.Sen alışkanlığımsın benim,yanımda ol yeter ölümü bekleyen bir ihtiyar misali…