Düzmece!
Her şey düzmece.
Gülüşler, bakışlar, sevişler, görüşler, sayışlar, oy atışlar, zarf atışlar, her vuruşu gol sayışlar, ofsayta göz bölertişler, acıdan ölüşler, gerçekten ölüşler, sevmeden gelişler, sormadan çalışlar, bir tribe girişler, kendini bir halt sanışlar, her yoncaya dört yaprak takışlar…
Her şey düzmece!
“Düzmece”; sahte, gerçek olmayan, düzme.
Ben uydurmadım, koca Türk Dil Kurumu bu sözcüğü lugatıma sokmuş, anlamını da açık açık yazmış. İlk hecesi sanki büyük bir küfür, ikinci hece küfürdeki eylemi olumsuzluyor son hece ile de sözcük anlamına oturuyor.
Kafamda sentezliyorum, değerlendiriyorum, temellendiriyorum, mütalaa ediyorum ve karşıma çıkan tüm düzmecelere tek tek yem atıp avlıyorum.
Frédéric Beigbeder, “bu gece biraz ölün” dedi diye değil, sahiden bazı geceler biraz ölüyorum ki bakıyorum öte dünyada da işler böyle mi yürüyor. Düzmece hayat standartı orada da aynı mı? Ve tecrübe ettim ki birebir aynı, tıpkısının aynısı. Yani ölümden medet umup, ölmeye heves edenleriniz var ise vaz geçin, düzmece hayat tarzı oraya da sıçramış. Bakınız ikiyüzlü insan aranıyor diye ilanlar çıkmaya başladı mecmualarda. İki tane yüzü olan biri ile tanışmak şükür sebebi. Çünkü yüzler çoğaldı. İnsan her bir adım dönüşüne uygun bir yüz tasarladı kendine. Anan, baban bile bir tam dönüşünden sonra aynı yüz ile karşında durmuyor olabilir, bu aralar yani şu yüzyılda yani şu ülkede yani şu şehirde yani şu etrafta herkes ellerinde tak-çıkar maskelerle dolaşıyor olabilir. Ben uyarımı yapayım da misyonum tamamlansın.
Aslına bakarsan çeşitlilik kötü değil, senin zihninin genişletir, kafanı yorar bu da sana sağlık katar. Ama bazıları kendi esas yüzünü unutmuş durumda. Ben size öneriyorum, esas yüzünüze kazara rastlarsanız üzerine birkaç not yazınız. “The original” damgasını vurunuz. Zira insan tektane olan, biricik olan yüzünü kaybediveriyor.
İşte durum budur, dostlar, yoldaşlar, gardaşlar, allar, ballar gibi düzmece hitaplar da kullanmayacağım size, doğrudan adamlar ve kadınlar demek istiyorum. Düzmece hayatınıza burnumu sokmak istemiyorum, siz bildiğiniz gibi devam edin derim ama şunu da bilin ki çoğu gülüş, çoğu bakış, çoğu dokunuş külliyen düzmece!
Sevgi ile,