uğruna şair olduğum kadınlar
birer birer dündüler
küfre bulaşmıştım
yirmi dört yıl yatmıştım
kan içiyordum
gece yarısı avaza bağırıyordum
dişlerim -birer birer-
bıçak gibiydi
bütün söylediklerlerimi -söylemediklerimi-
ceplerime koyasım geliyordu
elbette hiçbiri ceplerime sığmıyordu
uğruna şiir yaktığım kadınlar
birer birer döndüler
harlı bir duman gibi siyahtılar
Africa’yı andıran yoksullukları olmasa
geleceği özleyen düşlerim olmasa
elbette affetmezdim