Zehir zemberek ölümlerde yürüyorum geceleri
Soğuk bir nefes gibi durur ensemde elleri
Bir rüzgar esiyor ahir zamandan içeri
Sırtımı gökyüzüne yaslıyorum.
Usulca birikir içimde hüzün
Mavi bir umuttur şimdi yüzün
Hatırlatıcısıdır inen yapraklar güzün
Bir meleğe boyun eğiyorum.
Yakıştıramıyorum kendimi bulunduğum yere
Orada burada savruldum boş yere
Gelip geçmiş hayat bak ölüyoruz işte
Bu kadarmış dünya kabul ediyorum.
Hırçınlığımın vardır elbet bir sebebi
Bazen ruhu kırılır insanın bazen kalbi
Şimdi beyazlara bürünüp gitme vakti
Alın yazımı toprağa gömüyorum.