Kokularını seviyorum insanların, bakışlarını, ellerindeki nasırları seviyorum. Sevişirken akan salyalardan hoşlanıyorum. Yalnızken düşünülenler, söylenmeye korkulanlar heyecanlandırıyor beni. Kanalizasyonda boğulmayı düşlüyorum her gece. Akıllardakiler gizleniyor, neden?
Buram buram ter koksun ortalık, gözler yaşla dolsun burunlar sümükle. Herkes ağlasın bu gece. Çığlıklar atılsın bu gece, sağır olsun bütün dünya. Sanki mart ayıymış gibi miyavlasın kediler, köpekler ulusun dolunayda. Soyunalım hep birlikte, üstümüzdeki betondan kıyafetleri öfkemizle, kinimizle yakalım deniz kenarında. Yükselen alevler tenimize sıçrasın, sonra gözlerimize. Sıcaklıkla kavrulsun bedenimiz. Yeryüzünde cehennem olsun bu gece. Günahlarımız kadar yanalım. Acı gerçeklerle çiğ çiğ pişelim. Belki böyle yok olur ön yargılar belki böyle severiz birbirimizi, özgür olduğumuzda.
Güneş mi bütün bunların sebebi? Ters mi yaşıyoruz günleri? Ay’da mı gizli sevgi? Ay’a kadar gidemem, o kadar param yok bir kere. Para yoksa sevgi, yoksa saygı yok. Belki öldükten sonra meşhur olursun sen de. Doğduğun günde Google’ a fotoğrafını koyarlar. Gökyüzünden seyredersin insanların iki yüzlülüğünü. Yağmuru Tanrı mı yağdırıyor? Belki yüzümüze tükürüyorlardır , solmuş ruhlarıyla. Onlar başka mıydı sanki ? İnsan ne kadar değişti yüz yıllardır? Sen farklı mıydın, ben farklı mıydım o zamanları ? Değişmedik be bence. Peki ya sence?
Nefes alıyorduk nefes veriyorduk o vakitte de. Güneş yine doğudan doğuyordu. Belki Bodrum Kalesi gözükmüyordur sahilden. Ama yaşarken öldük, ben hatırlıyorum. Bir keresinde bileklerimizi kestik mesela. Hatta öldürüldük bile bir kaç defa. En çok öldürüldük ya. Dostlarımız, annelerimiz soktu bıçağı kalplerimize. Aynı yüz yılda yaşamadığımız simalar kırbaçladı bizi yerlerde kan içinde yatarken. Tecavüze uğradık, canlı canlı gömdüler bizi. Üstümüze rakı bile döktüler; mezarımız bir tümsekten ibaret olduğu için başımızı ayaklarımızı bilemediler, tümseğin iki ucuna da döktüler. Yine ölüyorum işte. Değişmiyoruz herhalde. Biz aynı biz.
İnsanların kokusu değişti, kanalizasyonlar hala aynı kokuyor. Oluk oluk pislik, insan pisliği.