İrade olarak karşımıza çıkar bu kelime bulmacalarda vs… Ve tam olarak da hayatımızın en önemli safhalarında kendini belli eder, manevi veya maddi insanlığımıza dokunur olumlu ya da olumsuz.
İnsanlara kızarız, küseriz, efeleniriz… Bazen yüceltiriz insanları bazense kendimizce küçük görürüz. Bu sayılanların hepsinde haklı veya haksız oluruz kaçınılmaz olarak. Anlık gafletlere yenik düşeriz bazen, bazense ayağı yere sağlam basan duygularla tepkimizi gösteririz karşımızdakine. Aslında biz insanlar öyle ya da böyle, haliyle, hep tepki içerisindeyiz birbirimize karşı. (Tepki derken olumsuz almayın, olumlu tepkiler de var bunun içinde.) Ama bir sebep var ki benim en hassas noktalarımdan birine uğruyor. Başlıktan da belli olacağı üzere, istenç yani irade.
Öyle mesajlar verir ki bu duygunun şekli, alabileceğimiz en net mesajdır karşı taraftan bana kalırsa. Görgüsüzlük mü dersiniz, küçük dünyalar mı dersiniz, geleceği görememe mi dersiniz, geçmişi yok sayacak kadar kalibresizlik mi dersiniz… İrade, biz insanlar için kesin çizgilerle olmazsa olmazımız değil mi sizce de? Yaşam ve insani kalitemizi belli eden en önemli etkenlerden biri değil mi irade? Bizi hatalara, görgüsüzlüklere sürükleme olasılığı varken iradenin; aynı irade, bizi sınırlarını bilen, gözü tok, dengeli bir limana da götürüyor aynı zamanda. İşte bu yüzden çok önemli ve önemini de direksiyonu bize vermesinde alıyor. Bu yüzden bu duygu sebebiyle hataların, yanlışların pişmanlığı da üzüntüsü bana kalırsa kıymetsiz bir değere sahip. Öyle, çünkü iradeden çıkılarak yapılan doğru veya yanlışlar, biraz ‘bile bile lades’ gibi. Çok insan bir anda yerle bir olurken; çok insan göklere kadar yükselebiliyor değer açısından bu duygunun yardımıyla. Dilerim ki iyi arkadaşları, eşleri, dostları hak eden insanaların, iradeleri büyük, gözü tok olan çevrelerde gülsün yüzü.