Sana diyorum adam!
Evet evet, sana!
Biliyorum, suratına suratına haykırsam da,
Kafana vura vura,
Bağırsam da kulağının dibinde,
Yine bildiğini okuyacaksın.
Ama benden söylemesi,
Bildiğin gibi değil o sevda işi..!
Bir türküdür tutturmuş gidiyorsun,
“Adam gibi sevmek” demişsin adına.
Bu masalla büyütmüşsün,
Nice aşık nesilleri.
Bir de yaradılış destanıymış gibi,
Methiyeler, şiirler dizmişsin.
Üstüne üstlük, utanmadan
Kapamışsın kulaklarını, ötesine berisine..!
Sen adam!
Kabul etmek zorundasın.
“Kadın gibi sevmek”
Her adamın harcı değil..!
Düşünsene, “kadınca sevmeyi”
İlk çocuğuna hamile kalan kadını,
İlk çocuğunu kucağına alan,
Onu tok yatırıp,
Kendi aç kalabilen kadını,
Tanrıya el açıp,
“Kalan ömrümü evladıma ver” diyen kadını…
Buna sevmek demeyeceksin de,
Ne diyeceksin be adam..!
Biliyorum!
Gururun çelikten duvarlar örüyor,
“Kadın gibi sevmek” düşüncesiyle arana.
“Kadınca sevmek” demek ağır geliyor,
Senin gibi ağır abilere…
Gururun, kuyruğuna basılmış yılan
Oluveriyor oracıkta.
Oysa adam gibi sevmek,
‘Bir küfürdü’ kadınca sevmenin yanında..!
Biliyorum!
Yine oralı olmayacaksın.
Ama, umut güzel şey be adam..!
Geçen gün gastede okudum,
Umut duygusu daha güçlüymüş korkudan…
Ve biliyor musun adam?
Benim umudum var.
Bir gün duyacağım,
“Kadın gibi seviyorum”
Diyen adamları ..!
SerkeşChe/25.05.2015