Silmek için yaz. Sileceğini bile bile doldur beyazlıkları kelimelerinle. Aç bir word sayfası, bırak cümleler aksın kendiliğinden. Sen dedin bunları bana. Devrik cümleler de olmasa konuşamayacak halimle affaladım tabii.
Düşüncelerimin bulanıklığına iyi gelecek ümidiyle yazıyorum bu satırları. Belki kısa yoldan bir çözüm yoludur diye biraz daha içime çekiyorum sigaramı. Hemen cıkcıklama beni, hepimiz zehirliyoruz bir şekilde kendimizi. Söz vermiştim halbuki. Bir şey de diyemiyorsun; ne zaman azıcık tütün kokusu alsam aklıma hemen sen gelirsin, biliyorsun. Bazen yakarım bir tane, içme zahmetine bile katlanmam, kokusunu içime çekmekle yetinirim sadece.
İçine biraz hormon da karışmış bu yazıları yayınlarken azıcık çekiniyorum, sanki okuyacakmışsın gibi. Yargılamandan korkuyorum. İnsanların bakıp düşüncelerimin basitliğine gülmesinden korkuyorum, ama okunmamak duygusu da içimi ürpertiyor.
Herhangi bir konuya değinmekten yoksun klavyemde dans etmeye devam ediyorum, neden hala buraya kadar okuma çabası gösterdiğini sen bile bilmiyorsun.
Kelimelerim 100’ü aşmış. Yeterince sıktım bahanesiyle ufaktan kalkıyorum, sizi yalnızlığınızla başbaşa bırakayım