Fincanın dibine tüm karamsarlığıyla birikmişti
Yüreğimi hop ettirmişti
Ters çevirip sallamak beyhude idi
Dertlerim çamurdan beterdi
En berrak suları bile kirletirdi
Sevimsiz bir baykuş beni gözetlemekte idi
Bedenim dikenli teller ile tutsak edilmişti
Yüksek bir tepede bir kadın göze çarpıyordu
O benim sonumu getirecekti
Tüm gözler üzerimdeydi
Herkes beni ne çok severdi
Yalan müjdeler beni yerime çiviledi
Eylemsizlik kişiliğimi tüketmişti
Biraz daha izlemeye devam edersem bu kör karanlığı
Kesinlikle bir çukurun içine düşeceğim
Boğa yılanlarına yenileceğim
Ey fincan, bundan sonra seni
Vitrine hapsedeceğim!