02.34 idi buraya oturdum.
Camın önüne oturdum.
Dışarıda yağmur yağıyor çünkü,
Bu koltuğa oturmak ibadettir
Bu saatte yağmur yağıyorsa.
Belki cam açılmalı ki toprak kokusu girmeli içeriye.
On dakika tereddüt yaşadım
Sonunda açmadım camı
Odamda bir hayalet var çünkü,
Epey korkarmış topraktan.
Aniden gözüme birşey çarpıyor
Gözüm acıyor,
Oda karanlık ışığı yakmazsam çarpar tabii.
Sonra aniden gözüme birşey çarpıyor,
Bu sefer de geçmişim acıyor.
Sanki nefesimde hissediyorum.
Öyle bir geçmiş ki bin yıl eskisi…
Açıkta unutulmuş fakat bozulmamış bir kalp,
Sol yanımda atıyor.
Bin yıldır sol yanımda atıyor.
Belki eskisi de vardır lakin,
Benim aklım ermiyor.
Gecenin en can alıcı saatindeyiz,
Kalender bir yağmur yağıyor,
Orta okulda unuttuğum kara kalemlerim,
Unuttuğum gün yediğim sopayla hatrıma geliyor.
Gecenin seyrini belirliyorum.
Belki de yağmur, benim için yağıyor.