Bir kış gününde, kardelensiz bir kış gününde
Mavi mürekkeplerin dünyayı reddettiği
Ve kırmızı
Siyahsız, dünyanın durduğu
Dünyayı duvarların doldurduğu bir kışın
Ben geldim
Oysa yokken nasıl da rahat nefes alınırdı
Hırkalar ilmek ilmek ağlaşırdı yokken
Ben bilirdim bunu
Bilmesem de bildiğim bir şeylerdenmiş gibi bilirdim
Susayınca bir avuç su içer
Sonra oyuğu çoktan açılmış
Açılmış da matkabı beklemeyi hiç bırakmamış
Bir duvar gibi ben
Ben geldim
Susadım, sularda yaşayan çingeneleri görünce donup
Susadım.
Sefil! Sefildi, sefil!
Karanlık, sefil
Karanfil…
Gölgemde resmimi görüp durunca
-Sen, dedim, bundan fazlası değil
Bunun yarısı da değil
Sen bunun tamamındasın
Bunu ancak ben bilirdim
Gün batana dek bilirdim
Geceleyin kağıtları ıslatıp
-gözlerimdi kağıt-
Sıka sıka temizlerdim
İyiden iyiye kafayı bulup
-bulabilirsem hayret!-
Aynı mürekkep gibi, mavi mürekkep
Gidip, olmamak vardı
Vardı orda burda
Ama işte kardelenler yoktu
Ama işte ben,
Ben geldim.