Geldi binip bir kuşun kalbine ölüm
Rab verdi izin Azraille geldi ölüm
Allahçün kılar namazın hiç kaçırmaz
Kabul olur mu şeyhim aklında varsa ölüm
Bakar aşağıya der atlarsam acır canım
Bana gelecekse uykuda gelsin ölüm
Okudu bir kitapta gördü adını
Tüm renklerini giydi geldi ölüm
Merak eder alıp başların giderler
Bilmezler olmaz bir ikincisi ölüm
Saydı kalp atışını durdurdu nefesin
Kapadı gözünü bilmedi böyle gelmez ölüm
Koydu bir mezar içine bedenin yaptı yerini
Bundan yirmi yıl sonra geldi ölüm
Yattı kalktı etti dua al canımı Rabbenâ
Bir gece yan odasına kadar girdi ölüm
Her nefis mutlak tadacaktır onu
Kimine acı kimine tatlı gelir ölüm
Bir gün akbabalar fısıldadı kulağına
Derler geçim kaynağımız bizim ölüm
Bir gece cenin çığlık attı anne ağzından
“Doğmadan yetim bırakır insanı ölüm”
Nagehan boynunda hisseder soğuk nefesin
Bakmaz yaşına kişinin gelir ölüm
Çıkıp bir gemi derler onun adına
Alıp götürdüğünü getirmez ölüm
Ecelini beklemez insan alır canın
Çağırır Azrail’i ister getirsin ölüm
Koydular mezara yapıldı taşı yazıldı adı
Hiç bu kadar şatafat gördü mü ölüm
Tüm çevresi anı bırakır çeker gider
Âdemi bir karanlık yalnızlığa götürür ölüm
Ölürsen dizilir insanlar yer lokman
Nice gariplerin karnını doyurur ölüm
Everybody wants to go to heaven,
But nobody wants to die**
Eya yanmasın gözün soğandan
Gaz-ı biberden gelir ölüm
Yaparlar dedikodun alırlar günahın
Neredeyse yakmaz olur seni ateş-i ölüm
Ölürsem kurtulurum deme yaşar kargalar
Nice sal ü mah gelmez onlara ölüm
Gün geldi konuldun musalla taşına
Senin de adını yazdırdı mezar taşına ölüm
Ebedî ve sonsuz odur Bekâ
Taht-ı padişahta olsan gelir ölüm
Ey Allah’ım rahmet et şu günahkâr kuluna
Günahıyla kabul et onu geldiğinde ölüm
Bıyıkî dünya malında olmasın gözün
Gün gelir toprakla doyurur seni ölüm
*Bu şiir doğuyla batı arasında kalan bir gencin ahvalini ve hezeyanını anlatır.
** Joe Louis