Bazen manası bir sessizliğin içinde kaybolup gidiyorum tıpkı bir kasırganın arasında çaresizce kalmak gibi bu duygu. Olmadık duygular yaşıyorum, bazen hissiyatım sarsılıyor duygularımı ateşe verip uçsuz bucaksız denizlere serpmek istiyorum. Fakat ben bu zaman aralığında sadece hiçliğe karışıyorum. Hayır hayır bu satırlarımda asla bir isyana kalkışmıyorum, sadece en vurgun acıların duygularıma yaptığı bir baskını dile getirmekteyim. Kendimi hiçliğin en büyük destekçisi olarak görüyorum. Ben bir hiçim, son sürat duygularımın hiçliğe karşımasını amansızca izliyorum, tamda şu anda kör olmayı dilemekteyim. Bana sorulan sorularda bile ‘hiç’ yanıtını vermekteyim artık, durun bir soru sorayım hiçliğin eksik bir yanı olur mu hiç ? ben hep eksiğim işte. Yalınlık bir dilde kullanılır lakin benim umutsuzca kalbim de hüküm sürmekte ve de ben 21. yüzyıl da çaresizce peşinden sürüklenmekteyim. Yalnızlığım nüksetmekte yine, duygularımın tetiği çektiği anda tereddütlerle birlikte bir serüvenin içinde buluyorum kendimi. Düşmanı bol dostu kıt kanaat olan bir kabusun içinde uyanıyorum. kabusun içinde kabus görüyorum, Tanrım aklımı oynatıyorum sanırım..
~ Yağmur Sevim.