Kış başlıyor sevgilim.
Buz gibi buralar.
Verdiğin nefes bile donuyor havada; öyle soğuk.
”Ama varlığın içimi ısıtıyor.” gibi beylik laflar etmeyeceğim merak etme.
Kendini ısıtamadın ki beni yakasın.
Işık olamadın kendi dünyana bile.
Karanlığa mahkum kıldın kendini, ardında da…
Yaraya dönüşen darbelerine merhem yapmak istemedin beni.
Şifa niyetine içmedin, çekmedin kokumu içine.
Denedin, denemeye çalıştın ama olmadı.
Yaparsın sanmıştın biliyorum.
Seversin, çok seversin sanmıştın.
Anlıyorum seni bak; düşündüğünün aksine.
Anlatamadıklarından anlıyorum, titreyen sesinden, boş bakışlarından.
Payıma düşeni almaya çalışıyorum işte ben de; aldığım ağız payının yanında bir de gönül payı istiyorum.
Ah, ne kadar da arsızım.
Gözlerime sözlerime düşmeden evvel iki lafı bir araya getirip sen söyleseydin keşke bunları bana.
Herkese yeten dilin, bana sus pus kalmasaydı.
Ötelemeseydi, itelemeseydi; böyle el etmeseydi…