Kalbinin gölgesi düşüyor yavrum
Yalnızlığının kendinden büyük heybeti
Gün battıkça
artardı sanki cüssesi ve işte ben
Böyle bir yalnızlık gölgesi gibi
Nerde yalnızlığın-orda biterdim
Düşüncenin ve aşkın kaynaştığı
Ufuklarda.
Kalbimden bir renk akıyor yavrum
-değil ki kırmızı-
Kır çiçeklerine bandırıp kokladığımız ürpertiyi
şimdi boyatmıyorlar aşka
her yer karışık
Kalbini boyayamıyor geçmişe çarpıp yansıyan ışık
aşk ötesi bir sonsuzluk rengi…
Bilmediğimiz renkler var yavrum
Gözümüzün ve göze benzeyen şeylerin seçemediği
Tıpkı kolu seğirende bakıp
Kıpırtıyı kaçıran bir çocuk gibi
Senin elbet olmalı ki omzunda gamze açan bir
çocukluğun
Damarlarımın sen en eskisine kondun
Uzaklara ulanan sessizliğin
Kanat vuruşu gibi güvercinlerin
Yalnızlığının gölgesi vuruyor yeryüzüne
Seni kuşlarla birleştirdikçe yavrum
Anlam bir varlık türü gibi fışkırıyor
Yalnızlığında ürperen ışık
yüreğimi kışkırtıyor.