Ölümle aramda hiçbir fark yok gibi
Yatağımda sırt üstü uzanmış
Işıkları kapatmış gece yine
Yatağım çoktan soğumaya başlamış
Ölümle aramda öyle uçurumlar yok
22 yaşındayım
Ne kadar da uzak görünüyor ölüm
Bazıları erken ölüyor demek
Dilim kurumuş
Ayaklarım soğumuş
Soğuk toprak kadar soğuk hava
Sessizlik
Sensizlik
Ve iliklerime dolan boşluk
Saç köklerim acıyor
Ölümle aramda hiçbir fark yok gibi
Kimse yok kadar kalabalık sokaklar
Kiminle konuştuğumu umursamayacak kadar yalnız sohbetlerim
Uzun yolculukların en güzel yanı yolculukların uzun sürmesidir. Bitsin ve eve döneyim, demek istemediğimizden yolu hep uzatırız. Giderken ve terk ederken en çok geri dönmekten korkarım, bu yüzden hep en uzak yerlere gitmişimdir. Geri döneceksem eğer bir gün, o kadar uzağa gitmeliyim ki dönmeye ömrüm yetmesin. Sevgi ne sıcak, tıpkı lavaboya boyu yetişmeyen bir çocuğun ancak parmak uçlarına değen su kadar: Sevgi. Ucundan yakalayabildiğin kadar işte. Ne kadar taşıyabilirsen parmaklarınla o kadar sevgi. Koruması çok zor.