Sokağın karşısındaki lambaya bakıyorsun, yağmur yağıyor damlacıkları dikkatle inceliyorsun. Kirpiklerine düşen damlaları hisset, tadını çıkarıyorsun yanaklarından süzülen damlaların. Işığı düşün ne kadarda güçlü bir şey aslında. O olmasa nasıl okurdun o kitabı değil mi ? Sessizsin, benliğin burnunun ucunda sanki. Ellerin kasılıyor yavaş yavaş, kaldırım seni kendine çekiyor sanki. Yere bak! Yere yaklaşıyorsun yavaş yavaş. Hem başında bir dönme var hemde boynun kafanı taşımıyo artık geçen gün sarhoş olduğun gibisin. Geçen gün nerde içmiştin sahi arkadaşlarınla. Hala mı sarhoşsun lan yoksa ? Yok aslında değilsin de haplı maplısın heralde. İşte bak karşıda ampulu patlattın. Gözlerin dibine kadar girdi o ampulün yok oluşunu izledi. Bak ama görmeyi unutma, o beyazlıpın kayboluşunu camın parçalara ayrılmasını tek tek o parçların birbirinden kopması sanki insanlar gibi içindeki küçük tel ol hapishaneden kurtuldun yere düşüyorsun sanki. Özgürsün artık ama yerdesin, bir bütünün parçasıydın ışık üretiyordun ama artık zincirlerin yok. Ne yapacaksın şimdi ? Bilmiyorsun değil mi? Bütün o kancıklardan ayırsam seni tek başına bi hiçsin değil mi? Yalan söyleme kendine hepsi senden değerli yada neden düşünesin ki? Havlamalar duyuyorsun sokapın sonuna döndün köpekler geliyor. İşte beklediğin an geçtin sokağın ortasına ellerindeki kasılma cesaret veriyo sana kapadın gözlerini hırlamaları duyuyosun şimdi. İçinde bişeyler uyanıyor noluyor demeye kalmadan dişlerni farkediyosun sende sıkmışsın hayvanlara sanki bir hayvan gibi. Gözlerini açıyorsun batıyorlar çünkü, geri geldi o kan öanağı kıpkırmızı gözlerin. Köpekler yaklaşıyor aldırmıyosun artık sende köpeksin çünkü. Az birşey eğilip sende hırlıyorsun onlara. Sana kafa tutuyo kodumun çocukları ama zımba gibisin ordasın. Tam dibine girdiklerinde bir tanesini boğazından tuttuğun gibi fırlatıyosun. Diğeri duruyo tam karşında geçmiyo hemen yanından. Bu sefer sen üstüne atlıyosun kulağını dişliyorsun. Sanki intikamını alıyorsun boşa geçirdiğin yılların. Köpeksin ulan işte ısıracan tabii. Sonra bi sıvı boşalıyo ağzından göğsüne. İşte o zaman açılıyo o gamlı mühürlü kapı. Ardına bakmadan giriyosun içeri köpek yerde sen kan içinde. Hoşgeldin diyor seni karşılayan. Fioravante hoşgeldin.