Gecenin en koyusunda kuş sesleri var.
Sorgulatıyor insana bu ben miyim?
Yapraklarından sıyrılıp yere düşen ter,
Zorba gövdeye inat uzadıkça uzayan dallar…
Demiştim ya gecenin en kuytusunda
Tek ses kuşların o an.
Durgun, dingin bir o kadar beklenmedik aslı,
Özü huzurlu sanki.
Budatmaz dallar, gövde istese de.
Dizginlemeli ya pezevenk
Çeker kendine,
Kendi elindeki parmağı yok eden sihirbaz gibi
Ben neden yapamıyorum ki?
Durgun; o anın, ağacın dalındaki sessiz kuşun
Kaldırımdaki taşların, yerdeki asfaltın sesi
Derinden bir çığlık yükselir.
Evet, o masum bank da oradadır,
Bir kız ve ona bakan bir çift göz de.
Çığlığı duymayan kulaklarınsa tavır,
Gözler seslenir kıza:
‘Sen beni seversen,
En güzel gülen ben olurum.’