Vuslatın yerini yavaş yavaş ayrılığa bıraktığı koyu bir gecenin sessizliği içinde yarını düşünüyordu. Gece gece bir müzikalite oluşturan adını bilmediği yaratıklar. Sanki onun uyumasını bekler gibi…Ninni tonunda çıkardıkları sesler gecenin sessizliğini bozmaya yetmiyordu.
Ayrılıktan bahseder gibi yıldızlar da boyunlarını bükmüşlerdi. Her şey hazırdı. Yarım kalmış “Elveda” lar dışında. Ay bile küsmüştü yeryüzüne. Böyle bir ayrılığa izin verdiği için. Ara sıra rüzgârın etkisiyle dalgalanan ağaçlar ses çıkarmaktan utanmış gibiydiler. Böyle bir ayrılığa şahit oldukları için.
Bu kimsesiz gecede…
Aynı şeyleri söylemekten bıkmıyordu insan ve kainat aynı şeyler içten geldiği için. Ve hiçbir şey engel olamıyordu (Olmuyordu) bu ayrılığa hiçbir şey…