ne kadar başına dönebiliriz bu aşkın
ne kadarını yaşadık diyebiliriz
bulutlar ah bulutlar
yinemi güneşi saklıyorlar
ah biz ah biz
yinemi gömüyoruz aşkımızı
içimizdeki bataklığa
bulduğu her karanlıkta
tekrar hortlayacağını bilerek
ne kadar dağınık cümleler kuruyorum
bir zahmet toplar mısın
gelmişken bir el atıver bari
yapılacak ütümde birikti
birazda aşkım var yastık altında
beraber harcar mıyız ne dersin
tamam tamam gülmüyorum
zaten sana değil kendime gülüyordum
bir insan bu kadar aptal olmayı nasıl başarabilir
kendime hayret ediyorum doğrusu
ışık açık kalsın boşver
güneşe karşı uyuduğunu düşün
nede olsa gözünü kapayınca her yer cennet
benden şikayet mi ediyorsun aşk olsun
tamam ütümü ben yaparım
ama gel sen yinede
bin bir türlü işim çıkar benim
bir ucundan sen tutarsın
gerçi seninle birlikte olursak
zamandan tasarruf edemeyiz
işçi problemleri hiç öyle demiyor ama
sonuçta işçi problemleri
bağlamaz ki bizi
ne yaparsak yapalım yüzyüze geçirdiğimiz değil mi
zamanın en değerlisi
neler saçmalıyorum böyle
keşke o filmi izlemeseydim
sen gidince neden böyle oldum ben
seni özlemeye bayılıyorum sanırım
Love me if you dare
bence sende izle
kafamda bir soru işareti
belki sende özlersin diye?