Benden bir haber,
Pek saygıdeğer hanımefendi,
Bu sözlerim kâinatın ortak kanaatidir.
Madam Kıvırcık, o upuzun saçlarınızı kesiniz,
Zira boyut tanımayıp kalbime değiyorlar.
Madam Kıvırcık, lütfen güzel gözlerini kapatınız,
Zira gözlerinizdeki okyanusu görenler olukları tıkıyorlar
Madam Kıvırcık, lütfen daha dikkatli yürüyünüz,
Zira yürüyüşünüzü gören kuşlar uçmaya utanıyorlar.
Madam Kıvırcık, lütfen daha sessiz konuşunuz,
Zira sesinizi duyan göktaşları dünyaya yöneliyorlar.
Madam Kıvırcık, lütfen şairlerden uzak durunuz,
Zira sizi unutamayıp şiirler yazıyor, halkı efkârlandırıyorlar.
Madam Kıvırcık, lütfen uyanık kalınız,
Zira sizi uyurken gören yıldızlar geceye küsüyorlar.
Madam Kıvırcık, lütfen şehrimden uzak yaşayınız.
Zira yüzünüzü seyre dalan gençler evde intihar ediyorlar.
Madam Kıvırcık,
Lütfen şu yapmacık hayata bir çay molası verip
Biraz da bana bakınız.
Hiç görmediniz beni,
Sesimi dahi duymadınız.
Belki beni sevebilirsiniz.
Dünya barışı bunu bekliyor,
Aslanlar da vejeteryan olabilir,
Ceylanların bayram vakti gelmedi mi?
Ölen şairler tekrar vücut bulabilir,
Melekler de biraz kutlama yapmalı,
Kaç yıldır aynı çağdayız, insanlık değişimi hak ediyor.
Bunların hepsi aslında beni bir sevmenize bakıyor.
“Biz” zamirinin tadını alarak paylaşabiliriz,
Çayı aynı demlikten içebiliriz,
Aynı kaldırım taşlarını beraber hunharca ezebiliriz,
Rüyalarımız, birbirimizden habersiz aynı olabilir,
İkimiz beraber bir dejavu yaşayabiliriz.
Madam Kıvırcık,
Yoksa bunun adı sevmek mi olsa gerek?