Tek bir an, parçalara bölündüğün, altından kalkamam diye düşündüğün anlar oldu mu anne?
Kendinden çok hayatı öldürmek istedin mi!
Tüm acını bu hafifletirdi oysa.
Tüm kinler, nefretler bir anda silinip giderdi.
Hiç yoruldun mu anne?
Yorgunluğundan yalnızlıklara kaçtın mı?
Oysa yalnızlık sana ilaçtı. Ne zaman sevsen yalnızlığını, sarılsan, alışsan.. Biri tutup çekmedi mi, öldürmedi mi seni kalabalıklar ortasında.
KAÇINCI HERŞEY GÜZEL OLACAK DİYE BAŞLAYAN HİKAYEDEYİZ!!
Mutlu sonlar ummayı sen hangi ölümünde bıraktın?
Bıkmadın mı anne! Bıktırmadılar mı? Kendinden bile.
insanlar yüzüne haykırırken nefretlerini neye tutunup yaşamaya devam ettin?
Ya da ne zaman tutamadın da vazgeçtin?
Ellerim, parmaklarım dahi ağlıyor.
Gecelerdir haykırıyorlar yorgunluğumu.
Artık tutamıyorum.
Bana bir küfür gibi geliyor her kelime;
küfürleri hak ettiğimi düşündüklerinden beri.
Ne zaman vazgeçeceğim yaşamaktan, annemi özledim.
öyle korkarkak oldum ki.
Sen ne zaman korkmuştun anne?
Olmadıkları erkekliklerinde küfrederlerken mi
kalbinin son ritmlerinde mi?
Hangi haksızlığın ortasında vazgeçtin.
Hangi korku ki aldı seni benden.
Ve hangi işlemediğin günahın ızdırabını çektin.
Masalları bitirmeden gitmeseydin ben kimseyi sevmezdim.
Sonlarını bilseydim gitmene izin vermezdim.
VE HAYAT! şimdi
olur olmadık yerlerde
olur olmadık zamanlarda
olur olmadık cümleler kuracak bana.
Onu da öldüreceğim.
Hayat ki yaşama mecburluğumu görmüyor.
Onlar yalanlamışken ben hayata sevgimle cevapla sunamayacağım.
Oysa her son bir şeylerin başlangıcı değil miydi?
Biz hangi sondayız?
Mutluluğunu, mutsuzluğunu tartıştığımız hangi masalın sonu bu!
Oysa sen bana sonları hiçbir zaman anlatmadın anne!
Bende başlamıştım bir masala, bitirmeden gideceğim.