Nereye baksam, ne desem sanki ismin kulaklarımda yankılanıyor. Okuduğum her cümle sen diye başlıyor, senden sonra nokta kullanılmış. Her tabelada adın yazılı. Herkes senin isminle sesleniyor birbirine. Ne önceden bir kelime biliyordum; nede sonra bir harf öğreneceğim sanırım. Dünyayı dolansamda hep elime- ayaklarıma dolanacak acıyan…
Dünyaya kavga diye başladığım, bitmeden başlanan hüznümsün. Yattığım yerden üstüme çöken tasam; uzatılan mutsuz yarınlarım.
Ah bir mısrada yakalandığım, bir tınıdan iliklerime geçen anlamım. Ömrüme bahar getirmeyen. Yüreğimi ne zaman dinlesem, acıyı vücudum kıymık yapılmış üzerine tuz serpilmiş gibi… Ne acıyı hissediyorum artık gerçi, içselleştiriyorsun her şey gibi.
Yanı başımda otur. Anlat. Sus. Gözbebeklerime bak anlarsın. Zamanın beni ansızın çaresiz bıraktı gibi anlık da olsa seni düşünüp ferahlıyorum. Sen benim çelişkimsin. Hangi sevgi çelişkili değil hayata karşı zaten.